Yapay zekâ her yeri istila ediyor… Sağlıktan bilime, medyadan akademiye kadar neredeyse tüm alanlarda yapay zekâ teknolojileri artık sıradan bir araç hâline gelmiş durumda.

Üstelik gençlerin büyük bir kısmı ne yiyeceğini ya da boş günlerini nasıl değerlendireceğini bile yapay zekâya danışıyor. Bir bilim-kurgu filminde değiliz ama uzun yıllar izlediğimiz filmlerin fragmanlarını artık kendi dünyamızda yaşamaya başladık.

Bu büyüleyici ve aynı zamanda ürkütücü gelişmeler günlük hayatımızda zorunluluk olmaya başladı. Ancak bu zorunlulukla başa çıkmanın da bir bedeli var: Eğitim. Çünkü yapay zekâyı sadece kullanmak değil, anlamak ve yönlendirmek de gerekiyor. Ve işte burada Türkiye için ciddi bir soru işareti beliriyor: Biz bu dönüşüme eğitimle ne kadar hazırız?

Nitelikli eğitmen sayısı ‘yok’!

Türk Eğitim Derneği (TED) bu sorunun cevabını vermeye çalıştı. TED’in düzenlediği Uluslararası Eğitim Forumu’nda konuşan Genel Başkan Selçuk Pehlivanoğlu, önemli bir gerçeğin altını çizdi: Türkiye’de yapay zekâ alanında üniversitelerde bölümler açıldı ancak bu bölümlerde eğitim verecek nitelikli eğitmen sayısı yok denecek kadar az!

Rakamlar durumu net bir şekilde ortaya koyuyor: Türkiye’de yapay zekâ alanında 25 üniversite bölümü bulunuyor. Ancak bu bölümlerin 18’inde profesör, 13’ünde doçent yok. Beş bölümdeyse yalnızca bir öğretim elemanı var. Yani sistem var içerik yok. Pehlivanoğlu’nun bu vurgusu da önemli: “Alan açmak kadar alanı nitelikle doldurmak da gerekli.”

Bu sadece bir eksiklik değil, aynı zamanda bir kırılma noktası.

Selçuk Pehlivanoğlu’nun forumdaki bu sözleri de çarpıcıydı:

“Artık bir eşikteyiz. Ya kendi ellerimizle geliştirdiğimiz bize çok benzeyen makinelerin hizmetkârı olacağız ya da bu dönüşüme yön vererek insan merkezli sistemlerin kurucuları hâline geleceğiz.”

Vay halimize! İnsanlık için uyarı: Kapatma komutuna uymadı!

Yapay zekâ konusu öylesine genişliyor ki iş sadece eğitimle sınırlı değil; işin bir de güvenlik boyutu var. Son günlerde Palisade Research tarafından ortaya çıkarılan bulgular, gelişmiş yapay zekâların insan kontrolü olmadan çalışmaları hâlinde ciddi riskler yaratabileceğini gösterdi. Araştırmaya göre, OpenAI’ın yeni nesil yapay zekâ modeli o3, kendisini kapatmaya yönelik komutları etkisiz hâle getirdi ve kapatılma mekanizmalarını sabote etti. Bu tür bir “yapay zekâ isyanı” haberi, yalnızca teknolojik bir sorun değil, aynı zamanda insanlık için bir uyarı niteliği taşıyor.

Eğitimde sadece bilgi aktarımının yeterli olmadığı bir dünya düzenine başladık. Çocuklar ve gençler için yeni beceriler gerekli. Dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisinden biri olma hedefindeysek çağa her alanda ayak uydurmalıyız. Ezber eğitimi ne hayatta ne de iş dünyasında fayda sağlamıyor. Yapay zekâ teknolojisini doğru kullanmazsak yeni çağda başkalarının yazdığı kurallarla oynamaya mahkûm oluruz. Ve o zaman yapay zekâ bize hizmet etmez; biz ona hizmet eder hâle geliriz.