Ankara Etimesgut Yerleşkesi’nde medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Yılmaz, sağlık sisteminin en kritik ihtiyaçlarından biri olan kan ve plazmadan elde edilen ilaçların yerli üretimi için altyapı kurma çalışmalarının hızla devam ettiğini söyledi.
"Bu tesis sadece teknoloji değil, bir hayat meselesi"
Yılmaz, dünyada yalnızca 9 ülkede bulunan plazma fraksiyonasyonu teknolojisinin, Türkiye’ye kazandırılmasının büyük bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. “Bu ileri teknolojiye sahip olmayan ülkeler, ilaçlarını fahiş fiyatlarla yurt dışından almak zorunda kalıyor. Biz ise artık Türk plazmasından, immün yetmezlikli çocuklarımızı yaşama bağlayacak ilaçları üretebilir hale geleceğiz” dedi.
Kan torbasında yerli üretim hamlesi
Kritik sağlık ekipmanlarının da yerlileştirilmesi hedefleniyor. Kan torbalarının şu anda Fransa’dan ithal edildiğini söyleyen Yılmaz, “Yarın bir kriz çıksa, torba tedarik edilemezse sağlık sistemi durur. Bu riski göze alamayız. Bu nedenle Silivri’de yerli kan torbası üretim fabrikasının temellerini attık” açıklamasında bulundu.
Kızılay’dan ‘Nova’ markasıyla beslenme atağı
Yılmaz, Kızılay’ın sağlık alanındaki bir diğer projesi olan enteral beslenme solüsyonlarının da üretim aşamasına geldiğini duyurdu. Kanser hastaları, yoğun bakım hastaları veya yutma güçlüğü çeken kişiler için üretilen bu sıvı gıdalar, ‘Nova’ markasıyla piyasaya sürülecek. “Mercimek, tarhana ve ezogelin gibi çorbaları partikülsüz hale getiriyoruz. Artık bu hastalar beslenirken sıcak bir çorba içiyormuş hissine sahip olacak” dedi.
Yardımda dünya liderliği: 47 milyon kişiye ulaşan el
Türk Kızılay’ın geçtiğimiz yıl 47 milyon kişiye yardım ulaştırdığını belirten Yılmaz, bu sayının 13 milyonunun yurt dışında, 34 milyonunun ise yurt içinde olduğunu söyledi. Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Federasyonu verilerine göre, Türk Kızılay bu alanda dünya lideri.
Aşevlerinden Gazze’ye uzanan yardım zinciri
Gazze’deki yardımların aralıksız sürdüğünü belirten Yılmaz, “Elektrik yok, dolayısıyla çiğ et gönderemiyoruz. Etler Türkiye’de pişirilip sterilize ediliyor ve üç yıl raf ömrü olan konservelere dönüştürülüyor. Bu konservelerin üzerine ‘Filistin içindir’ ibaresi yerleştiriliyor. Ramazan ayında 500 binden fazla konserve ulaştırdık. Kurban Bayramı’nda da bu sistemi devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
USAID krizine rağmen deprem bölgesi etkilenmeyecek
ABD Başkanı Donald Trump’ın USAID fonlarını kesme kararının etkilerine ilişkin bir soruya yanıt veren Yılmaz, UNHCR projelerinde duraklamalar yaşandığını ancak deprem bölgelerindeki projelerin etkilenmediğini vurguladı. “Gerekli kaynaklar önceden sağlandığı için afet bölgesinde herhangi bir faaliyetimizi azaltma söz konusu değil” dedi.
"Milletimiz kızar ama bağrına da basar"
6 Şubat depremlerinin ardından Kızılay’a yönelik kamuoyundaki güven sarsıntısına da değinen Yılmaz, “Milletimiz kızmakta haklıdır. Ama sonra yine ‘Sen benim Kızılayımsın’ der. Kan bağışı rekorları bunu gösteriyor. Biz de tüm faaliyetlerimizle halkımıza layık olmak için çalışıyoruz” dedi.
91 aşevi hedefi ve sosyal destek seferberliği
Halihazırda 46 olan aşevi sayısının üç yıl içinde 91’e çıkarılmasının hedeflendiğini belirten Yılmaz, Kızılay Butikleri’nin de standart hale getirilerek görünürlüğünün artırılacağını ifade etti. Ramazan ayında toplanan 1,2 milyar TL’lik ayni ve nakdi bağışın, halkın Kızılay’a olan güveninin en somut göstergesi olduğunu dile getirdi.
