Teknolojinin hayatımıza sunduğu özgürlük, çalışma şekillerimizi de köklü biçimde değiştirdi. Artık ofise bağlı kalmadan, internetin olduğu her yerde iş yapabilen “dijital göçebeler” Türkiye’de farklı ve cazip rotalar keşfediyor. Sadece bir iş modeli değil, aynı zamanda yeni bir yaşam tarzı haline gelen bu hareketlilik, özellikle sakin ve doğal yaşam alanlarına yönelimi beraberinde getiriyor.

Türkiye’de dijital göçebelerin tercihleri

İstanbul ve Ankara gibi büyük metropollerin karmaşasından uzaklaşmak isteyen dijital göçebeler, Ege ve Akdeniz’in deniz, doğa ve tarih kokan şehirlerine yöneliyor. İzmir’in Alaçatı, Çeşme gibi ilçeleri, doğal güzelliği, sosyal yaşamı ve hızlı internet altyapısıyla öne çıkıyor. Aynı şekilde Bodrum, Fethiye ve Antalya’nın sakin köy ve kasabaları, hem yaşam kalitesi hem de uygun kira seçenekleriyle dijital göçebelerin gözde adresleri arasında.

Ayrıca Kapadokya ve Safranbolu gibi tarihi ve kültürel dokusu korunmuş bölgeler de dijital göçebelerin yeni yuvası oluyor. Burada hem doğa ile iç içe olmak hem de farklı kültürlerle etkileşimde kalmak mümkün.

Akdeniz'de yangın alarmı: Aşırı sıcaklar orman yangını riskini artırıyor
Akdeniz'de yangın alarmı: Aşırı sıcaklar orman yangını riskini artırıyor
İçeriği Görüntüle

Dijital göçebelikte ideal şartlar ve sosyal hayat

Dijital göçebeler için hızlı ve kesintisiz internet en önemli ihtiyaçların başında geliyor. Türkiye’nin pek çok yerinde fiber internet altyapısı hızla gelişirken, bu yaşam tarzı yaygınlaştıkça co-working alanları ve kafeler de artıyor. Bu mekanlar, iş birliği ve sosyal iletişim için dijital göçebelerin ortak alanı haline geliyor.

Aynı zamanda bu yaşam biçimi, yerel ekonomiye de hareketlilik getiriyor. Dijital göçebeler, uzun süreli konaklamalarla küçük işletmeleri desteklerken, yerel kültüre katkıda bulunuyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki bu yeni sakinler, özgür çalışma şekillerinin tadını çıkarırken, bölgesel gelişime de ivme kazandırıyor.

Kaynak: Rabia Şahin