‘Ateş düştüğü yeri yakar’ derler… Bu kez ateş hepimizi yaktı… Yanan sadece ormanlar, doğa, evler, anılar, hayvanlar olmadı… Yitip gidip canlar da ciğerimizi yaktı, kalbimizi acıttı… Yok oldu her şey…
İnsanoğlunun doğaya açtığı savaş; iklimi, havayı, suyu berbat etti… Yetmedi kirlilikten denizler mahvoldu, ne yana dönsek kirlilik, pislik…
Artık ne sıcak sıcak gibi ne de soğuk soğuk gibi… Yenilenin içilenin tadı kalmadı ya; işte hayatı da berbat edebilen bir dünyamız var artık… Cennet vatanımızı, bereket fışkıran topraklarımızı, balık taşan denizlerimizi, mis gibi havamızı, dağlarımızı, kuruttuğumuz derelerin kenarlarını bile dağıttık, bozduk, harap ettik…
Ama hayat devam ediyor ve edecek…
Kiminin derdi para, kiminin işi… Kimi huzursuz, kimi aşk acısında…
Artık ateşin sadece düştüğü yeri yakmadığını kabul edersek; birimizin çevreye verdiği zararın hepimizi etkilediğini anlarsak; işte o zaman yine bir umut doğacaktır...
*
Gazze bu çağda aç kaldı!
Amerika’nın ve Avrupa’nın sömürdüğü Afrika’daki açlık manzaralarını yıllarca önce fotoğraf karelerinden sonra kamera kayıtlarından takip ettik… Batı oralarda sadece topraklardaki zenginlikleri değil; insanların ellindeki ekmeği de alıyordu… Sonra Türkiye geldi… Türkiye; suya kavuşturdu, yol kazandırdı, ev yaptı; insanlığı hatırlattı… İş kurdu, toprağındaki zenginliği sahibine verdi.
Ya bugün…
Bugün Gazze’de çoluk çocuk, genç yaşlı, gazetecisi doktoru açlıkla boğuşuyor. Açlar… Açlıktan ölüyor ya da göç ediyorlar… Ne büyük bir dram!
İsrail tüm planlarını tıkır tıkır işlerken sadece Gazze ile de sınırlı kalmıyor. Türkiye’nin güvenliği için hayati öneme sahip Suriye’de de can sıkıyor…
Belli ki durmayacak, belli ki durmayacaklar…
Fransa Cumhurbaşkanı Macron; sık sık skandallarla gündeme gelen; doğrusu çok hoşlanılmayan bir karakter! Dün Filistin devletini resmen tanıyacağını duyurdu. Bu adımın pek çok sebebi var elbette ama İsrailli yetkililerden hemen parmak sallamalar, hakaretler başladı.
Yeni dünyanın kuruluşu bir satranç oyununa dönmüş durumda. Ve İsrail; Gazze’deki soykırımına, Suriye’deki tehditlerine, Kıbrıs adası üzerinden bizi baskılamaya devam ediyor… Suriye güvenliğimiz açısından önemli; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Doğu Akdeniz’deki varlığımız da ekonomisi itibarıyla hayati… Üstelik Suriye ile Akdeniz için de başka alanlarda olduğu gibi ortak çalışma projelerimiz var…
Hamleler hem sıklaştı hem de cesaret kazandı…
Soğukkanlı kalmaya devam etmeliyiz!..
*
Fatih Altaylı ve Anahtar Parti…
Fatih Altaylı gazetecilik hayatımda çalıştığım ikinci genel yayın yönetmeniydi… Yıl 2006 olsa gerek… Onun döneminde Sabah Gazetesi kuponsuz, promosyonsuz haliyle kuponlu Hürriyet Gazetesi ile milyonluk tirajlarda rekabet ediyordu… Biz o günler Sabah Ankara Gazetesi’ni hazırlarken sık sık odamıza gelir, bizimle sohbet ederdi… Havalıydı; her zaman zengin duruşu vardı… Boşa bir şey yapmazdı!.. Kendisinden ve sonrasında onun aracılığı ile çalışma fırsatı bulduğum Metehan Demir’den mesleki anlamda çok şey öğrenmiştim o günlerde…
Sektörün keyif verdiği, gazeteciliğin toplumda daha fazla saygınlık duyulduğu günlerdi…
Tabii onun adına Sabah Gazetesi öncesinde başlayan süreç yükselerek devam etti… Fatih Altaylı medyanın en önemli isimlerinden biri oldu.
İstediği tadı alamamaya başlayınca da dijitalde kendi krallığını kurdu… Bugün boş koltuğu dâhi yayına girer girmez binlerce kişi tarafından izleniyor, mesajları merakla bekleniyor.
Tutuklanmadan önce programında ağırladığı Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, kendisini Silivri’de ziyaret etti. Görüşme sonrası programında aktardığı ve Ağıralioğlu’nun sözleri iddiasıyla gündeme gelen yorumlar beraberinde tartışmaları da başlattı. PanHaber olarak yakından takip ettiğimiz süreci, düzenlenen basın toplantısında sorduğumuzda ise Ağıralioğlu, bir düzeltme beklediğini ve ortaya çıkan nezaketsizliği yapmayacağını belirterek, bu durumu kabul etmediğini ifade etmişti. Bu sabah ise Fatih Altaylı, programında gereken düzeltmeyi yaparak; mesajının avukatlarına, oradan da programı sunan arkadaşa aktarılırken farklı bir anlam kazanabilmiş olacağına değindi! Mümkündür…
Anketlerde ve toplumda daha fazla dikkati çeken Anahtar Parti, sosyal medyada da ses getiriyor. Ses getiren bir YouTube programında da konuya aydınlık getirilmiş olması kıymetli… Bir gazeteciye de bu yakışırdı…
Sosyal medya çöplüğünde ve medyada yanlışın peşine düşüp ellerine ne geçtiyse fırlatanlara ise son sözü Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Medya ve Tanıtım Başkanı Av. Ali Işıner Hamşioğlu söyledi:
“Şimdi tüm muhataplarından bu ‘hiç söylenmemiş sözlere’ dayanarak yaptıkları haksızlıktan dönmeye, ifadelerini ‘özür mahiyetinde’ düzeltmeye davet ediyoruz. Sayın Genel Başkanımızın ifade ettiği üzere ‘siyaseti nezaket hattına çekeceğiz’.
Hiçbir zaman, değil dostlarımıza düşmanlarımıza bile ‘iftira atmayı’ meşru görmedik, görmeyeceğiz.”
*
Hayat pahalılığı ve vergiler…
Cebimize girmeden tükenen maaşların hesabını yapmayı bırakırken; son aylarda yükselen vergiler de feleğimizi şaşırttı!
Ekonomi alanında atılan her adım, alınan her karar yakından takip ediliyor. Gözler borsada, dövizde, altında… Parası olanlar faiz gelirlerine de yakın markaj yapıyor.
Bizim gibi ‘komisyonsuz’ gazeteciler ise anca yazıp, çiziyor; aklı erdiğince konuşuyor!..
Ekonomi uzmanları ve karar vericiler; sürecin biraz gerisinde olunsa da doğru bir yönetim olduğu görüşünü savunuyor.
Vatandaş alıştı bu zorluğa; zira biliyor ki ekonomi er ya da geç düzelir…
Ama bu yaşananlardan arızalanan psikoloji ne olur onu da hep birlikte göreceğiz…
*
Türk futbolu ve transfer çöplüğü!
Türk futbolunun şampiyon ünvanlı İstanbul takımları yine müthiş (!) bir transfer dönemini geride bıraktı… Havada uçuşan ve getir götür yapan özel jetler ile milyon eurolar eridi gitti! Benim bu transferlere not vereceğim yer Avrupa sahnesi… Ankara takımlarını ve dolayısıyla Türk futbolunun diğer ekiplerini; yıllarca olmayan paraları harcamakla eleştirdim. Yetmedi devletimiz borçlarını sildi. O da yetmedi stadyum yapıp teslim edildi… Baktı transfer telaşından çimlere de bakamıyor kulüpler; devletimiz yeşilliğin bakımını üstlendi, suladı…
Sonuç!..
Kocaman bir sıfır…
Bugün başta Gençlerbirliği ve Ankaragücü’nün Beştepe’de yetiştirip İstanbul’da yıldızlaşan isimleri parlamaya devam ediyor. Altyapısından oyuncu yetiştiremeyenler; transfer yarışında birbirine yetişmek için tüm tuşlara basıyor!
Burada da sonuç uzun süredir kocaman bir sıfır…
Hele dün akşam Beşiktaş’ın Arda Turanlı Shakhtar Donetsk karşısında verdiği ilk sınav yine tedirgin etti ve maalesef yine şaşırtmadı…
Bakalım bu sezon daha neler göreceğiz?..