Güven Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Burak Işık, karaciğerin hayati işlevlerine dikkat çekerek, karaciğer yetmezliğinin hem akut hem de kronik formda her yaş grubunda ortaya çıkabildiğini ve erken tanı ile müdahalenin yaşam kurtarıcı olduğunu söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre her yıl 2 milyondan fazla insan karaciğer hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu ölümlerin yaklaşık 1,3 milyonunun siroz kaynaklı olduğunu belirten Prof. Dr. Işık, “Ayrıca hepatit B ve C gibi viral enfeksiyonlar da dünya genelinde yılda 1,3 milyon kişinin ölümüne neden oluyor. Karaciğer hastalıkları, dünya çapında ölümlerin yüzde 4’ünden sorumlu” diye konuştu.
Nakil bekleyen hasta sayısı artıyor
Türkiye’de karaciğer nakli bekleyen hasta sayısının her yıl arttığını ve nakil süresinin ortalama 125 güne kadar uzadığını belirten Prof. Dr. Işık, “Bazı hastalar bu süreçte yoğun bakımda yaşam savaşı veriyor. Nakil kararının geç verilmesi, geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabiliyor” dedi.
Karaciğer yetmezliğinin kronik ve akut olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten Işık, şu uyarılarda bulundu:
“Bilinç değişiklikleri, tekrarlayan mide-bağırsak kanamaları, karında sıvı birikimi gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkmışsa ve karaciğer fonksiyonları geri döndürülemeyecek düzeyde bozulmuşsa, karaciğer nakli kaçınılmaz hale gelir.”
Kadavra bağışı artırılmalı
Organ bağış oranlarının halen yetersiz seviyelerde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Işık, kadavradan organ bağışının artırılmasının büyük önem taşıdığını belirtti. “Canlı donörden yapılan nakiller elbette önemli, ancak ideal olan kadavradan bağışların toplumsal farkındalıkla artmasıdır” diyen Işık, erken tanı ve düzenli takip süreçlerinin de kritik olduğunu söyledi.
Karaciğer naklinde doğru zamanlamanın hayati olduğunu vurgulayan Işık, “Ne çok erken ne de çok geç davranmalıyız. Bu dengeyi sağlamak için karaciğer hastalarının mutlaka deneyimli merkezlerde izlenmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
