Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ciddi hastalıkların taşıyıcısı olan keneler, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında kırsal ve yeşil alanlarda görülüyor. Prof. Dr. Yılmaz, sahadaki klinik gözlemlerine dayanarak yaptığı değerlendirmede, “Keneler en çok 0 kan grubunu tercih ediyor. A grubuna da yönelim gösteriyorlar. B grubu ise daha az ısırılıyor gibi görünüyor. Bu durum bilimsel bir netliğe kavuşmamış olsa da sahadaki vakalar bu eğilimi destekliyor” dedi.
Büyük şehirlerde risk düşük ama tedbir elden bırakılmamalı
İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde kene kaynaklı hastalıkların yaygın olmadığını belirten Yılmaz, “Risk daha çok İç Anadolu ve Karadeniz’in kırsal bölgelerinde. Ancak büyükşehirlerde yaşayan vatandaşlarımız da memleket ziyaretlerinde ya da kırsal seyahatlerde bu tehlikeyle karşı karşıya kalabilir. Örneğin İzmir’de yaşayan biri Gümüşhane’ye gittiğinde kene vakasına maruz kalabiliyor” ifadelerini kullandı.
Haziranda zirve, ağustosta düşüş
Kenelerin mevsimsel döngüsüne dikkat çeken Yılmaz, nisan ayı itibarıyla artan vaka sayılarının haziran ayında zirve yaptığını, temmuzdan itibaren ise düşüşe geçeceğini söyledi. Ağustos ayında ise vakaların büyük ölçüde azalması bekleniyor.
Kene temasında ilk müdahale hayati önem taşıyor
Uzmanlar, kenelerin vücuda tutunabileceği bölgelerin (kulak arkası, diz arkası, koltuk altı, ense, kasık gibi) sık sık kontrol edilmesini öneriyor. Kene görüldüğünde çıplak elle müdahale edilmemesi, bez ya da eldiven yardımıyla dikkatlice çıkarılması gerektiği vurgulanıyor. Kene çıkarıldıktan sonra en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması ise olası bulaşıcı hastalıklara karşı erken müdahale açısından önem taşıyor.
Uzmanlardan yaz uyarısı: “Doğayla temas ederken dikkatli olun”
Doğa yürüyüşü, piknik ve kamp gibi açık hava aktivitelerinde bulunan vatandaşlara çağrıda bulunan Prof. Dr. Yılmaz, “Uzun kollu kıyafetler, açık renkli giysiler ve pantolon paçalarını çorap içine almak gibi basit önlemlerle risk büyük ölçüde azaltılabilir” dedi.
