Kene ile bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ve Lyme hastalığına karşı erken ve doğru müdahalenin hayati öneme sahip olduğunu belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Bozkurt, “Kenenin hastalık bulaştırması için deriye yapıştıktan sonra 24–48 saat boyunca insandan kan emmesi gerekiyor. Bu yüzden keneyi erken fark edip doğru şekilde çıkarmak bulaş riskini önemli ölçüde azaltır” dedi.
Kene ısırığının ağrısız gerçekleştiğini ve bu nedenle uzun süre fark edilmeyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Bozkurt, riskli alanlardan döndükten sonra vücudun dikkatlice kontrol edilmesi gerektiğini ifade etti.
‘KKKA ve Lyme farklı mikroplarla bulaşıyor’
Kenenin her iki hastalığın bulaş kaynağı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bozkurt, “KKKA hastalığının etkeni virüslerken, Lyme hastalığına bakteriler neden olur. Her iki hastalık da ölümcül seyredebilir. Özellikle Lyme, erken antibiyotik tedavisiyle iyileşebilirken geç kalındığında eklem, beyin ve kalp hasarına neden olabilir” dedi.
‘Yaz aylarında daha sık görülüyor’
Prof. Dr. Bozkurt, hastalıkların genellikle ilkbahar ve yaz aylarında ortaya çıktığını, kenelerin çıplak elle çıkarılması, ezilmesi ya da hasta kişilerin vücut sıvılarına teması yoluyla da bulaş olabileceğini kaydetti.
‘KKKA’da kanama ve morluk olabilir’
KKKA’nın 1-14 gün arasında değişen bir kuluçka süresi olduğunu belirten Prof. Dr. Bozkurt, hastalığın belirtilerini yüksek ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, kusma, ishal, yüzde kızarıklık, burun kanaması ve vücutta morluklar şeklinde sıraladı.
‘Lyme’da boğa gözü şeklinde lezyonlar çıkabiliyor’
Lyme hastalığında, ısırıktan 1-4 hafta sonra Eritema Migrans (EM) adı verilen lezyonların ortaya çıkabildiğini söyleyen Prof. Dr. Bozkurt, “Bu lezyonlar genellikle merkezinde solukluk bulunan kırmızı halkalar şeklindedir. Bazı vakalarda ise yalnızca ısırık izi görülebilir. Ayrıca hastaların yarısında grip benzeri belirtiler ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı.
‘Keneye çıplak elle dokunmayın’
Kene ısırığında dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın, keneye çıplak elle temas edilmemesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bozkurt, “Kene eldiven, bez ya da pens yardımıyla, ezilmeden ve baş kısmı koparılmadan çıkarılmalı. Kimyasal madde dökülmemeli, sigara bastırılmamalıdır” dedi.
‘Kıyafet seçimi de önemli’
Kene riskine karşı açık renkli ve vücudu örten kıyafetlerin tercih edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Bozkurt, “Pantolon paçaları çorap içine sokulmalı, oturulan yere açık renkli örtü serilmeli” tavsiyesinde bulundu.
‘Hayvanlardan da bulaşabilir’
Hastalığın sağlıklı görünen hayvanlardan da bulaşabileceğini belirten Prof. Dr. Bozkurt, “Hayvanların kan ve vücut sıvılarına çıplak elle temas edilmemeli, hasta kişilerle temas edenler eldiven, maske, önlük gibi koruyucu ekipman kullanmalı” diye konuştu.
‘Hekim takibi şart’
Son olarak, kene teması sonrasında hekime başvurmanın önemini vurgulayan Prof. Dr. Bozkurt, “Erken tanı ve semptomlara yönelik müdahale hayat kurtarıcı olabilir. Özellikle KKKA için antiviral tedavilerle etkili sonuçlar alınabiliyor” dedi.