Mide kanseri, dünya genelinde akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü olarak öne çıkıyor. Son yıllarda bu hastalığın görülme oranlarında ciddi bir artış yaşandığına dikkat çeken uzmanlar, özellikle bazı risk gruplarının daha yakından takip edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Uzmanlar, erkeklerde, A kan grubuna sahip bireylerde, sigara kullananlarda ve obez kişilerde mide kanseri gelişme riskinin daha yüksek olduğunu vurguluyor. Ayrıca hastalık, hiçbir belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerleyebiliyor.
Mide kanserinden korunmak için günlük beslenme alışkanlıklarının önemine değinen uzmanlar, aşırı tuzlu ve salamura yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini, bu tarz gıdaların her gün tüketilmemesi gerektiğini ifade ediyor.
Belirtiler neler?
Mide kanserinin belirtileri arasında; karnın üst kısmında şişkinlik, ağrı, çabuk doyma, iştahsızlık, bulantı, kusma, hızlı kilo kaybı, kansızlık ve dışkıda gizli kan yer alıyor. Ancak bu semptomların günlük yaşamda sık görülebilen şikâyetler olması, doktora başvurulmasını geciktirebiliyor.
Hastalığın erken teşhis edilmesi, cerrahi müdahale şansını önemli ölçüde artırıyor. İleri evrelerde ise kanserin çevre organlara yayılma riski nedeniyle tedavi süreci daha karmaşık hale geliyor. Bu durumda önce kemoterapi uygulanarak tümörde gerileme izleniyor. Eğer cerrahi müdahale mümkün değilse, hastanın yaşam kalitesini artırmaya yönelik ‘palyatif’ operasyonlar tercih ediliyor.
Uzmanlar, bu süreçte hastaların sık aralıklarla, küçük porsiyonlarla beslenmesini, yiyeceklerin çok iyi çiğnenerek tüketilmesini ve kontrollerin aksatılmamasını öneriyor.
“Ameliyat oldum, kurtuldum” düşüncesinden uzak durulması gerektiğini belirten uzmanlara göre, erken evrede teşhis edilen mide kanserinde beş yıllık sağkalım oranı yüzde 90-100’lere kadar çıkarken, ileri evrede bu oran yüzde 15-25 seviyelerine kadar gerileyebiliyor.