Ankara Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Karbon Fiyatlandırması ve Emisyon Ticaret Sistemi Paneli”, ilgili bakanlıklar ve kurumların destekleriyle ATO Meclis Salonu’nda düzenlendi. Panelin açılış konuşmalarında, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yeşil dönüşüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.
“Çevresel hedeflerle birlikte ekonomik istikrar da korunmalı”
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, panelde yaptığı konuşmada karbon fiyatlandırması ve emisyon ticaret sistemi gibi uygulamaların üretim kapasitesini düşürebileceği, KOBİ’lerin rekabet gücünü azaltabileceği ve istihdamda gerilemeye yol açabileceği uyarısında bulundu. Baran, “Yeni düzenlemeler adil, kademeli ve destekleyici olmalı. Ekonomik istikrarı gözetmeden çevresel hedeflere ulaşmak mümkün değil” dedi.
“Avrupa Birliği ile ticaret yapan sektörler doğrudan etkilenecek”
Türkiye’nin 2024 yılında Avrupa Birliği’ne 108,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatan Baran, AB’nin 1 Ocak 2026’dan itibaren uygulamaya koyacağı Sınırda Karbon Düzenlemesi’nin, özellikle demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre, elektrik, hidrojen ve tekstil-hazır giyim sektörlerini doğrudan etkileyeceğini vurguladı.
“Karbon ticareti doğru tasarlanırsa fırsata dönüşebilir”
Baran, karbon fiyatlandırma mekanizmalarının ve emisyon ticaret sistemlerinin doğru kurgulanması halinde Türkiye ekonomisi için yeni fırsatlar sunabileceğini belirterek, “Aksi halde telafisi zor ekonomik zararlar doğabilir. Bu sürecin adil, şeffaf ve sektörlerle istişare içinde yürütülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“İklim krizi yalnızca çevresel değil, sosyal ve ekonomik bir sorun”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar ise iklim krizinin sosyal ve finansal boyutlarına dikkat çekti. Hasar, “İklim krizi, sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal bir problem. Göçleri tetikliyor, güvenlik sorunlarını artırıyor. Türkiye üretim odaklı bir konumda yer almalı, bilişim devrimini kaçırmamalı” dedi.
“Türkiye dünyada karbon emisyonunda 16. sırada”
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Başkanı Dr. Hasan Özçelik, Türkiye'nin karbon emisyonunda dünya genelinde 16. sırada yer aldığını ve ihracatının %42’sini Avrupa Birliği’ne gerçekleştirdiğini belirtti. Özçelik, “Karbon maliyetleri şirketlerin finansal yapısını ve değerlemesini doğrudan etkiliyor. Gerekli önlemler alınmazsa ticarette ciddi kayıplar yaşanabilir” diye konuştu.
“2023’te karbon fiyatlandırması 104 milyar dolarlık gelir sağladı”
Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Başkan Yardımcısı Nevzat Saygılıoğlu ise Dünya Bankası’nın 2024 raporuna göre küresel karbon fiyatlandırmasından 2023 yılında 104 milyar dolar gelir elde edildiğini belirtti. Saygılıoğlu, Türkiye’nin de bu sisteme geçiş sürecinde olduğunu ifade ederek, Avrupa Birliği'nin 2030 yılına kadar %30, ardından sıfır emisyon hedefiyle ciddi bir yol haritası belirlediğini vurguladı.
Panelde sektör temsilcileri ve uzmanlar söz aldı
Panelin ilk oturumunda, İstanbul Medipol Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hakan Üzeltürk, Çevre Bakanlığı’ndan Eyüp Kaan Moralı ve Ticaret Bakanlığı’ndan Gülizar Yavaş, karbon vergisi, emisyon ticareti ve AB Yeşil Mutabakatı konularını değerlendirdi.
İkinci oturumda ise TÜRKÇİMENTO, Vergi Konseyi, Kamu Gözetimi Kurumu ve Vergi Denetim Kurulu yetkilileri sektörlerdeki uygulamalara ve raporlama süreçlerine dair bilgi verdi.