Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı partisinin genel merkezinde ağırladı.
Özdağ’a Seçim İşleri ve Güvenliğinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Kaan Erten, Aile, Kadın ve Çocuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suzan Küçüksaraç, Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Yücel eşlik etti. Anahtar Parti heyetinde ise Genel Sekreter Nihal Ağca, Kadın, Aile ve Sosyal Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Beril Gümüş, Çevre, Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hatice Ceren Yılmaz ile İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zafer Demir yer aldı. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşme yaklaşık 1 sürdü. Görüşme sonrası iki lider ortak basın toplantısı düzenledi.
Memur ve emekli zammı için: Bu parayla yaşanmaz kardeşim!
Yavuz Ağıralioğlu, bugün açıklanan enflasyon rakamlarına ilişkin, “TÜİK, Tayyip Erdoğan’ı üzmeme kurumu. Dünyanın en güvenli istatistik kurumuna ihtiyacı vardır Türk devletinin. Ölçebilen yönetebilir. Hata yapan, hile yapan yönetirken de hile yapıyordur. Zam beklentilerini aşağıya çekecekler. Enflasyonla mücadele; rakamları, bakanları değiştirerek olmuyor. Ona inanç, kararlılık gerekir. Biz memleketin iyi yönetilmediğini düşündüğümüz için, bu faizi iç dünyamıza giyotin gördüğümüz için, memleketin kaynaklarının doğru yönetilmediğini düşündüğümüz için parti kurduk. AK Parti’deki arkadaşlarımıza söyledik; emekliye verdiğiniz parayı bir alında geçinin bakalım nasıl oluyormuş. Her meslek grubunda yaşayacak kadar milletvekiliniz var sayı olarak. Bu insanlara verdiğiniz parayla 1 ay yaşayın eğer döndüklerinde, ‘efendim harikaymış memleket’ derlese biz siyaseti bırakacağız. İnsanların zam talebini çok haklı buluyorum. Hükümetin yaptığını doğru bulmuyoruz. Bu parayla yaşanmaz kardeşim” diye konuştu.
Yavuz Ağıralioğlu: Komisyona katılmayacağız!
Ağıralioğlu, Meclis’teki komisyon görüşmeleri ile için şunları söyledi:
“Komisyona katılmayacağız eğer dışarıya yayarlarsa. Meclis’in muhataplığı iyidir aslında. Ama komisyon havada, muhataplar havada, komisyon üzerinden meclis, Kandil ile muhatap edilir diye bir kaygı var. Eğer komisyona meclis dışında davet edelim hevesleri olursa biz katılmayacağız. Süreç dedikleri şeyin muhataplarına bile ‘terörsüz Türkiye’ dedirtemedikleri için endişemiz şudur: Diyelim ki bir heyet teşkül etti, sonra o heyet silahları bırakın komisyonuna dönüşür sonra giderler Kandil’e 3-5 tane ölmek üzere olan terörist bulurlar. Onlarla muhatap olur, karşılıklı protokol imzalarlar. DEM’liler gider muhtemelen meclisten. Sonra bunun adı; ‘meclisle Kandil’in muhataplığı’ olur. Dolayısıyla Öcalan’ın muhatap alındığı yerden Lozan’a geldik, üniter yapıya, anayasaya geldik. Biz olanı biteni görüyoruz. Muhataplarımızın PKK olmasından endişeli değiliz, devlet adamlarımızın ferasetsiz olmasından endişeliyiz. Düşmanı yeni görmüyoruz. Endişe ettiğimiz şey PKK- bölücülük değil. Muhataplıktan zarar görüyoruz. Sütten ağzımız yandı, daha önce denemelerinden. Hükümetin bu sicili; ferasetsizlik sicili. Bu sefer devlet haleldar olur. Yanılmak konusunda çok bariz bir sicil var. Bu sicilin bize verdiği endişe hakkımızı kullanıyoruz. Yoğurda suya buza üfleme hakkımızı kullanıyoruz."