Ağıralioğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, Başbuğ Alparslan Türkeş’in mezarında, Öcalan’a kurucu önder demesine tepki gösterdi. Ağıralioğlu, “Türkeş’in kabrinde, çocuklarımızı katleden bir caniye ‘kurucu önder’ demenin bir planı olmalı. Bundan ne umduğunu bize söylemesi lazım. Burada hangi stratejik planın olduğunu anlatması lazım. Biz Türk’üz, Müslümanız. Kabirde söylenmeyen başka bir yerde söylenmez, kabirde söylenen her yerde söylenir. Başbuğ’un kabrinde böyle demenin stratejik olarak hedefini bize anlatırsa çok bahtiyar olacağız. Kurucu önder dediğiniz bu cani sosyal yardımlaşma derneği kurmadı. 41 yıldır beraberliğimize ateş ediyor. Neyin kurucu önderi?” dedi.

Ağıralioğlu, Ümit Özdağ’ın davasına ilişkin de “Öcalan’a umut hakkı diye meclise davet ediyorsunuz, Özdağ’a ümit hakkı diye zindan gösteriyorsunuz. Böyle münasebetsizlik olmaz” diye konuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’nu partisinin genel merkezinde ziyaret etti. Davutoğlu’na Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Bozok, Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İzzettin Küçük, Gençlik ve Spor Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Çakmakçı eşlik etti. Anahtar Parti heyetinde ise Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Süphanoğlu, Çevre, Şehircilik, Afet ve su Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emine Küçükali, Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hatice Ceren Yılmaz ile Genel Sekreter Nihal Ağca yer aldı. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşme yaklaşık 1 saat 30 dakika sürdü. Görüşme sonrası iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, Gelecek Partisi genel başkanının nezaket ziyaretinde bulunduğunu belitti.

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu: TÜİK'i Tayyip Erdoğan'ı üzmeme kurumuna çevirdiler
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu: TÜİK'i Tayyip Erdoğan'ı üzmeme kurumuna çevirdiler
İçeriği Görüntüle

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Ağıralioğlu, özetle şunları söyledi:

Yeni çözüm süreci

“Hükümetin siyasi retoriğinde sicil bozukluğu var. Oku istedikleri yere atıp, nereye düşerse üstüne 12 yazmak gibi bir sicilleri var. Dolayısıyla bizi, karar verirken de hatırlamalarını isteriz. Önceden birtakım pazarlıklar vardır da, şimdi zamanı gelmiş ilanından ibaretimdir endişelerimiz var. Yoksa bizim PKK ile ilgili herhangi bir merakımız yoktur. PKK’nın hangi gaye ile kurulduğu aşikardır. Hedefi bellidir. Arkasında kimlerin durduğu ve bunun Türkiye’ye maliyetinin ne için oluşturulduğu ilgili kafamızda hiçbir istifham yoktur. PKK ve yancıları ile ilgili Ortadoğu’ya yerleşmeye çalışmaları ile ilgili kafamızda toplu iğne ucu kadar tereddüt yoktur. Tereddüt, siyasetin bu işe nezaret eden ferasetine kadardır. Bu millet hesabı mıdır yoksa milli proje midir? Bir şehit anasına, babasına ‘terör devam etsin, terörlü Türkiye istiyoruz’ kimse böyle bir şey demez. Asla bizde demiyoruz ama uyarmak zorundayız ve süreçle ilgili kaygılarımızı ifade etmek zorundayız. O yüzden şeffaflaşma, şehidi şühedayı, bedel ödemişi hassasiyetle koruma, devleti koruma gibi bir hassasiyet vardır, olmalıdır. Kaygılarımızı ifade ederken ‘terörden medet umuyorlar, terör devam etsin istiyorlar’ gibi münasebetsiz saldırıları kaygılarımızı artıran bir duygu olarak görüyoruz. Bizim kaygılarımızı hesapsız bir iş yapıyorlar olarak görüyoruz. PKK’lılara güle oynaya bir alan açan plansızlığın bizi korkuttuğunu hatırlatıyoruz. PKK’lılardan esirgenmeyen nezaketin memleketi, milleti, şehidi için hassasiyet gösterenlerden, esirgiyor olmalarından anlıyoruz ki süreç sanki gelişine münasebetsizlikle yutuluyor gibi bir kaygımız var. Tabii ki terörsüz Türkiye, tabii ki evlatlarımızın kılına zarar gelmesin. Devleti haleldar etmeyin, meclisi boşa düşürmeyin, şehidi ezmeyin. Kaygılarımız yersiz çıkarsa ‘milletimiz için kaygılandık ama, Allah kaygılarımızı boşa düşürdü. Millet hamd olsun feraha erdi’ deriz. Biz haklı çıkarsak ne olacak? Biz haklı çıkarsak milletin hissesine kandırılmak düşecek.

Ümit Özdağ davası

Öcalan’a umut hakkı diye meclise davet ediyorsunuz, Özdağ’a ümit hakkı diye zindan gösteriyorsunuz. Böyle münasebetsizlik olmaz. Bunu millet sinesinde bir yere oturtamazsınız. Çocuklarınızın katiline meclis daveti, bir siyasi parti genel başkanına Silivri. Bunu milletin sinesinde savunamazsınız. İnşallah bu utançtan kurtulur. Adalet sistemimize yük olmaz inşallah; bu kadar PKK’ya yer açılırken, böyle münasebetsizlik milletin devlete itimadını sarsar.

Bahçeli'ye kurucu önder tepkisi

Önce kararı verip, sonra karara toplumsal ortaklık doğruysa bize kalsın, yanlışsa bedeli herke ödetelim. Bu böyle olmaz. Sayın Bahçeli’nin Alparslan Türkeş’in kabrinde, Öcalan’a ‘kurucu önder’ demesinin bir kastı olması lazım. Bunu planladığını düşünüyorum, kaç yıldır siyasetçi. Türkeş’in kabrinde, çocuklarımızı katleden bir caniye ‘kurucu önder’ demenin bir planı olmalı. Bundan ne umduğunu bize söylemesi lazım. Ömrü PKK ile mücadele ile geçmiş bir fellikten ibarettir Alparslan Türkeş. Burada hangi stratejik planın olduğunu anlatması lazım. Biz Türk’üz, Müslümanız. Kabirde söylenmeyen başka bir yerde söylenmez. Kabirde söylenen her yerde söylenir. Başbuğ’un kabrinde böyle demenin stratejik olarak hedefini bize anlatırsa çok bahtiyar olacağız. Kurucu önder dediğiniz bu cani sosyal yardımlaşma derneği kurmadı. 41 yıldır beraberliğimize ateş ediyor. Neyin kurucu önderi?

Yetki boşa düştü

Bu vetoliğin tam tersi geçen dönem seçim kazandı. ‘PKK ile beraber olanların canını okuyacağız’ diye propaganda edilen bir eşikten, şimdi devlet aklı diye bir yere geçip bizim buna da inanmamızı söylüyorlar. O yüzden ben her istediğimi söylerim dönemine son veriyoruz. Her istediğinizi söyleyemezsiniz. Geçen dönem bu söylediklerinizin tam tersini söyleyerek seçildiniz, yetkiniz boşa düştü. Milletinizden yeniden yetki isteyeceksiniz. Çünkü millet size terör örgütünün canını okuyun diye yetki verdi. Siz şimdi PKK’nın canını okuyacağız diye aldığınız bu hakkınızı, PKK’ya can olacağıza çeviremezsiniz. Siz şimdi millete soracaksınız. Millet yetki verirse biz susarız, millet yetki vermezse siz susacaksınız. Siyasete ilke kazandıracaksak ölçülü duracağız. Her teklifi dinliyoruz. Satır aralarında bizimkilerden anlayamadığımızı İsrail Dışişleri Bakanından takip ediyoruz. Oradan takip edemediğimizi Amerika’dan, Ortadoğu’dan takip ediyoruz. Yani bizimkilerden alamadığımızı dışardan almaya karar verdik. Çünkü söylemiyorlar.”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise konuşmasında, “Sadece iki siyasi parti genel başkanı olarak değil, milli hassasiyetleri herkese malum, iki aydın, gönlü, yüreği Türkiye Cumhuriyeti için çarpan vatandaş olarak güzel bir sohbet gerçekleştirdik” diye konuştu. Görüşme sonrası, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve heyetine çıkışa kadar eşlik etti.

Kaynak: Haber Merkezi