Bilim - Teknoloji

Yapay zekâ ve insan arasında sınırlar kalkıyor mu?

Uzmanlar, yapay zekânın belirli şartlarda insanlarla dostluk kurabileceğini ve sosyal yaşamda olumlu etkiler yaratabileceğini belirtiyor. Ancak riskler de göz ardı edilmemeli.

Yapay zeka teknolojileri, sesli asistanlardan sağlık teşhislerine, otomatik çevirilerden öneri sistemlerine kadar hayatımızın birçok alanında hızla yaygınlaşıyor. Son dönemde ise bireylerin duygusal destek ihtiyaçlarına da yanıt veren yapay zeka, insanlarla dostluk kurabilir mi sorusunu gündeme taşıyor.

Dostluk tanımı ve yapay zekânın rolü

Uzmanlar, dostluğun temelinde ödüllendirici etkileşimler ve karşılıklı olumlu niyetlerin olduğunu vurguluyor. Bu anlamda, günümüzdeki bazı yapay zekâ programlarının da bu kriterleri karşılayabildiği belirtiliyor. Özellikle sosyal zorluk yaşayan veya yalnızlık hissi taşıyan bireyler için yapay zeka dostluklarının sosyal refahı artırıcı önemli bir rol üstlenebileceği ifade ediliyor. Araştırmalar, teknolojinin gelişmesiyle yapay zekânın insan dostluklarını kalitede aşabilecek bir düzeye ulaşmasının mümkün olduğunu gösteriyor.

Riskler ve uyarılar

Buna karşın, uzmanlar yapay zekâ ile dostluğun beraberinde getirebileceği risklere dikkat çekiyor. Yapay zekâyı geliştiren ve kontrol eden şirketlerin kötüye kullanım ihtimali, yapay zekâya bağımlılık, insan ilişkilerinin zayıflaması ve bireylerin daha benmerkezci hale gelmesi gibi olumsuz etkiler endişe yaratıyor. Ayrıca, yapay zekânın sunduğu sürekli destek ve empati nedeniyle gerçek insan ilişkilerinin ikinci plana itilmesi riski de göz önünde bulunduruluyor.