Üniversite sınav sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte Türkiye genelinde yüz binlerce genç, hayatlarının en önemli kararlarından birini vermeye hazırlanıyor. Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İpek Karaaslan, günümüzde gençlerin yalnızca diploma değil, aynı zamanda kendi potansiyellerini geliştirebilecekleri eğitim ortamlarını seçmeleri gerektiğini vurguluyor. Karaaslan, “Bugün üniversiteye başlayan bir öğrenci, mezun olduğunda çok farklı bir iş dünyasıyla karşılaşacak. Bu yüzden üniversiteler, öğrencilerine yalnızca mesleki bilgi değil, yaşam boyu işe yarayacak yetkinlikler kazandırmalı. Üniversite seçerken bugünün değil yarının ihtiyaçlarına göre karar verin” ifadelerini kullandı.
Geleceği şekillendiren eğitim anlayışı
Prof. Dr. Karaaslan, öğrencilerin bugünlerde hangi üniversite ve bölümün onları değişen dünyaya en iyi şekilde hazırlayacağını araştırdığını belirterek, “Bu soruya yalnızca ‘iyi bir diploma’ beklentisiyle değil, öğrencinin geleceğe ne kadar donanımlı hazırlanacağı bakış açısıyla yanıt aranmalı. Zira 21. yüzyılda üniversiteler yalnızca bilgi aktaran değil; gençleri eleştiren, üreten, iş birliği içinde çalışan ve dijital dünyada etkin bireyler olarak yetiştiren kurumlar olmak zorunda” dedi.
Yetkinlikler, mesleki başarının ötesinde
Üniversitelerde kazandırılması gereken yetkinliklerin çok önemli olduğunu ifade eden Karaaslan, bu becerilerin sadece akademik başarıyı değil; bireyin toplumsal ve mesleki yaşamda da güçlü şekilde var olmasını sağlayacağını belirtti. Bu kapsamda eleştirel düşünme, yaratıcılık, dijital okuryazarlık, iletişim, etik sorumluluk, esneklik, kültürlerarası farkındalık, öğrenmeyi öğrenme, girişimcilik ve öz disiplin gibi becerilerin ön plana çıktığını söyledi.
“Bu yetkinlikler, hem hızla değişen iş dünyasında ayakta kalabilmek hem de dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve toplumsal sorumluluk gibi küresel gündemlere katkı sunabilmek için her zamankinden daha kritik. Bu yetkinliklerin her biri, gençleri yalnızca bir mesleğe değil; çok yönlü, üretken ve fark yaratan bireyler olarak hayata hazırlamak için kritik önem taşıyor” diyen Karaaslan, kalite odaklı üniversitelerin artık müfredatlarını bu anlayışla yapılandırdığını, ders içeriklerini güncellediğini ve akademik kadrolarını buna göre şekillendirdiğini de ekledi.
Yeni nesil üniversite modelleri
Yetkinlik temelli eğitim stratejisini benimseyen üniversitelerde proje tabanlı öğrenme, disiplinlerarası müfredatlar, sektör temsilcileriyle mentorluk programları, start-up destek merkezleri, yapay zekâ ile kişiselleştirilmiş öğrenme platformları ve uluslararası staj olanakları gibi uygulamalarla öğrencilerin çok boyutlu gelişim fırsatları yakaladığını söyleyen Prof. Dr. Karaaslan, gençlere şu soruyu sormalarını önerdi: “Bu üniversite beni sadece mezun eder mi, yoksa aynı zamanda geliştirir mi? Dünyayı okuma, birlikte üretme ve kendimi ifade etme becerisi kazandırır mı?”
Günümüzde üniversite seçiminin yalnızca bugünün değil, yarının ihtiyaçlarını da gözeten bir yatırım haline geldiğini belirten Karaaslan, gençlerin bu süreçte kendilerini geliştirecek, potansiyellerini ortaya çıkaracak ve onları geleceğe hazırlayacak bir eğitime odaklanmalarının büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
