Bilim - Teknoloji

Türkiye’nin internet yolculuğu: Dijital çağın 34 yıllık dönüşümünde akademiden altyapıya büyük atılım

İnternetin dünya çapında erişime açılmasının üzerinden 34 yıl geçerken, Türkiye bu dijital devrime akademik bilgi birikimi ve teknik altyapısıyla uyum sağladı. ODTÜ'den İTÜ'ye, TÜBİTAK'tan ULAKBİM'e kadar birçok kurumun katkısıyla Türkiye, dijital çağın güçlü aktörlerinden biri olma yolunda ilerliyor.

İngiliz bilgisayar bilimci Tim Berners-Lee’nin geliştirdiği World Wide Web (www) projesiyle dijital çağın temelleri 6 Ağustos 1991’de atıldı. CERN’de başlatılan bu devrim, internetin sadece askeri ve akademik alanlardan çıkıp küresel iletişim, ticaret ve sosyal yaşamın temel direği haline gelmesini sağladı.

İnternet, ilk başlarda yalnızca belirli kurumların erişimine açıkken, bugün yapay zeka, bulut sistemleri ve mobil cihazlarla desteklenen dev bir dijital ekosisteme dönüştü. Bu büyük dönüşüme Türkiye de gecikmeden katıldı.

Türkiye’nin internetle tanışması 1986’da Türkiye Üniversite ve Araştırma Kurumları Ağı (TÜVAKA) ile başladı. 1987’de ODTÜ üzerinden Avrupa ve ABD’deki üniversitelere bağlanan Türkiye, akademik iletişimde ilk adımı attı.

1991’de ODTÜ ve TÜBİTAK ortaklığıyla TR-NET projesi hayata geçirildi. İlk uluslararası test bağlantısı 1992’de Hollanda ile sağlandı. 1993’te ise ABD Ulusal Bilim Vakfı Ağı (NSFNet) ile yapılan bağlantıyla Türkiye uluslararası internet ağına resmen katıldı.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Türkiye’de internetin teknik altyapısının kurulmasında öncü rol oynadı. 1994’te kurduğu web sunucusu, Türkiye’de akademik içeriklerin dijitalleşmesinde dönüm noktası oldu. UNIX temelli ilk e-posta sistemleri de yine İTÜ’de devreye alındı.

1996’da YÖK tarafından internet altyapısıyla ilgili yetki TÜBİTAK’a devredildi ve aynı yıl TÜBİTAK Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) kuruldu. ULAKBİM, hem TÜVAKA’nın hem de TR-NET’in akademik görevlerini üstlendi ve üniversiteler arasında hızlı veri paylaşımını sağlayan omurgayı oluşturdu.

Aynı yıl Ağustos ayında başlatılan TURNET projesi sayesinde internet, ticari kuruluşlara ve bireylere açıldı. Bu süreçte internet servis sağlayıcıları (İSS) hızla yaygınlaştı ve 1997’ye gelindiğinde sayıları 80’i aştı.

1996’dan itibaren gazeteler internetten yayın yapmaya başladı, bankalar çevrim içi hizmete geçti ve e-ticaret adımları atıldı. Böylece Türkiye'de dijitalleşme hız kazandı.

Bugün internet, yalnızca bir iletişim aracı değil; sosyal medya, e-devlet uygulamaları, dijital eğitim, uzaktan çalışma ve yapay zeka entegrasyonu gibi birçok alanda temel bir yapı taşı. Türkiye de bu alandaki bilgi birikimi, akademik yatırımları ve kurumsal altyapısıyla dijital çağın şekillendirilmesinde önemli bir yere sahip oldu.