Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özmen, Türkiye’nin denizel alanlarla birlikte 1000’e yakın diri fay hattına sahip olduğunu hatırlatarak, “Her yıl ortalama 25 bin deprem kaydediliyor. Bu sene daha yılın ilk yarısında bu ortalamaya yaklaşmış durumdayız. Bu, hareketliliğin yüksek seyrettiğini gösteriyor.” dedi.
Santorini deprem fırtınası ve İstanbul sarsıntıları etkili oldu
Deprem sayısındaki artışın ardında ocak ve şubat aylarında Ege Denizi’nde Santorini ve Amorgos adaları civarında yaşanan deprem fırtınasının yanı sıra, 23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin de etkili olduğunu vurgulayan Özmen, “Bu sarsıntılar sismik hareketliliği tetikledi.” diye konuştu.
Verilere göre, ilk altı ayda il bazında en fazla deprem Muğla’da kaydedilirken, Malatya, Kütahya, Kahramanmaraş ve İstanbul da öne çıkan iller arasında yer aldı. 2 büyüklüğünün altındaki sarsıntıların dahi artık rahatlıkla tespit edilebildiğine dikkat çeken Özmen, “4 ile 4,9 arasında 206, 5 ile 5,9 arasında 18, 6’dan büyük ise 3 deprem kaydedildi. İstanbul, Kulu-Konya ve Marmaris Bozburun açıkları bu depremlerden en çok etkilenen yerlerdi. Bu sarsıntılar nedeniyle 2 kişi yaşamını yitirdi, 452 kişi ise yaralandı.” ifadelerini kullandı.
İstanbul için çift yönlü risk uyarısı
Özmen, Marmara Denizi’nde Kuzey Anadolu Fayı’nın hem kuzey hem de güney kollarının İstanbul için ciddi risk oluşturduğuna vurgu yaptı. Gemlik ve Silivri açıklarında temmuz başında yaşanan art arda depremleri hatırlatan Özmen, “Genelde Kuzey koluna odaklanılıyor ama Marmara’nın güneyinde de sismik boşluklar bulunuyor. Bu koldan gelebilecek bir sarsıntı İstanbul’u ciddi şekilde etkileyebilir.” dedi.
İç Anadolu da risk altında
Sadece fay hatlarının geçtiği levha sınırlarının değil, Konya, Ankara gibi levha içi diri fayların da unutulmaması gerektiğine işaret eden Özmen, “Kulu ve Ankara’da meydana gelen depremler, İç Anadolu’nun da sanıldığı kadar ‘güvenli bölge’ olmadığını gösteriyor.” diye konuştu.
Özmen, özellikle Marmara’da beklenen büyük depremin Kahramanmaraş merkezli depremlerden 2-3 kat daha yıkıcı olabileceği uyarısını yineleyerek, risk azaltma çalışmalarının hızlandırılması çağrısında bulundu.