ABD Yüksek Mahkemesi, söz konusu yürütme emrine karşı verilen ülke çapındaki ihtiyati tedbir kararlarını iptal ederek Trump yönetiminin elini rahatlattı.
Karar, Trump’ın doğumla vatandaşlığı kısıtlamaya yönelik başkanlık emrine ilişkin açılan üç ayrı davayı kapsıyor. Alt mahkemeler daha önce emre karşı ülke çapında tedbir kararı almış, Trump yönetimi ise bu kararların yargı yetkisini aştığını savunmuştu. Yüksek Mahkeme, 6’ya karşı 3 oyla aldığı kararda, federal mahkemelerin ülke çapında evrensel tedbir kararı verme yetkisi bulunmadığını belirtti. Çoğunluk adına gerekçeli kararı kaleme alan Yargıç Amy Coney Barrett, “Kongre, federal mahkemelere bu ölçekte evrensel tedbir yetkisi vermemiştir” ifadesine yer verdi.
Mahkeme, yürütme emrinin anayasaya uygunluğu konusunda ise doğrudan bir değerlendirme yapmadı. Karara karşı çıkan üç liberal yargıç ise Trump’ın emrinin açıkça hukuka aykırı olduğunu savundu.
İkinci dönemin ilk büyük adımı
Trump’ın söz konusu yürütme emrini, ikinci başkanlık döneminin ilk gününde imzaladığı biliniyor. Emrin amacı, ABD vatandaşı olmayan ve kısa süreli vizeyle ya da yasal statüsüz şekilde ülkede bulunan kişilerin çocuklarına otomatik vatandaşlık verilmesinin önüne geçmek. Trump bu adımı, göçmen karşıtı söyleminin bir parçası olarak sık sık gündeme getiriyordu.
Trump: “İran nükleere dönmez”
Basın toplantısında yalnızca iç politikaya değil, dış politikaya da değinen Trump, İran’la ilgili değerlendirmelerde bulundu. “İran’ın nükleere döneceğini sanmıyorum” diyen Trump, olası bir uranyum zenginleştirme faaliyetine karşı “Elbette müdahale ederiz. Bu konuda soru işaretine yer yok” açıklamasında bulundu. İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) veya güvenilir kurumlarca denetlenmesi gerektiğini belirten Trump, Tahran yönetiminin müzakereye açık olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi.
Siyasi ve hukuki etkisi büyük olacak
Yüksek Mahkeme’nin kararı, yalnızca vatandaşlık meselesiyle sınırlı kalmayacak. Trump yönetiminin ikinci döneminde uygulamaya koymayı planladığı birçok düzenlemeye karşı açılmış 300’ü aşkın dava bulunuyor.
