Bir zamanlar siyasi ve ekonomik ortaklıklarıyla dikkat çeken ikili arasındaki ilişki, sert açıklamalar, kişisel ithamlar ve karşılıklı restleşmelerle kopma noktasına geldi. 2016’dan bu yana inişli çıkışlı bir seyir izleyen Trump-Musk ilişkisi, artık açık bir siyasi ve ekonomik hesaplaşmaya dönüşmüş durumda.
Elon Musk, 2016 yılında Trump’ın ilk başkanlığı döneminde danışma kurullarında görev alarak siyasi arenaya adım atmıştı. Aralarındaki ilişki, zaman zaman kamuoyuna taşan fikir ayrılıklarına rağmen 2022 sonrasındaki süreçte sıkı bir müttefikliğe dönüştü. Musk, özellikle 2024 seçim sürecinde Trump’a hem medya hem de finansal anlamda güçlü destek verdi.
Trump’ın X (eski adıyla Twitter) platformuna yeniden kabul edilmesi, Musk’ın kurduğu Trump yanlısı süper PAC (America PAC) aracılığıyla sağlanan 250 milyon dolarlık kampanya desteği ve ortak dijital etkinlikler, bu yakınlaşmanın en belirgin örnekleriydi.
Sahne ortaklığı yerini siyasi çatışmaya bıraktı
Trump’ın ikinci döneminin başlamasıyla Musk, kamu yönetiminde fiilen rol üstlenmeye başladı. Ocak 2025’te yemin töreninde konuşma yaparak Trump’a övgüler yağdıran Musk, hükümet içinde “verimlilik” odaklı yeni bir birimin başına getirildi. Ancak Mart 2025'te yaşanan yetki tartışmaları, kabine içi anlaşmazlıklar ve Musk’ın görevden çekilmesiyle ilişkilerde kırılma yaşandı.
Musk, Tesla’nın ekonomik sorunlarıyla ilgilenme gerekçesiyle Beyaz Saray’dan ayrıldığını açıklasa da, CBS’de katıldığı bir programda Trump’ın harcama tasarısını sert şekilde eleştirmesi ve ardından gelen karşılıklı açıklamalar, ikilinin ipleri tamamen kopardığını gösterdi.
Haziranda açık savaş: "Nankör", "Çıldırmış", "Rezalete destek"
Haziran 2025’te Musk’ın sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamalar, tansiyonu zirveye taşıdı. Trump’ın desteklediği harcama planına “Bu korkunç bir rezalet” sözleriyle yüklenen Musk, Trump’ı nankörlükle suçladı ve 2024’teki seçim zaferinin mimarının kendisi olduğunu iddia etti.
Trump ise buna “Elon çıldırmış” diyerek yanıt verdi ve kamu kurumları ile Musk’a ait şirketler arasındaki ilişkileri gözden geçireceklerini ima etti. Ardından Musk, Trump’ın Jeffrey Epstein belgelerinde adının geçtiğini iddia ederek karşı atağa geçti. Musk ayrıca Trump’ın ekonomi politikasının “ülkeyi resesyona sürüklediğini” söyledi ve açıkça Başkan Yardımcısı JD Vance’in göreve gelmesini destekledi.
Trump’ın yanıtı ise kısaydı: “Artık Elon’u düşünmüyorum. Çin, Rusya ve İran gibi meselelerle ilgileniyorum. Kendisine başarılar dilerim.”
İlişki bitti, hesaplaşma yeni başlıyor
Bir zamanlar ortak sahnelerde yer alan, dijital platformlarda birlikte etkinlik düzenleyen ve seçim kampanyalarında omuz omuza yürüyen Trump ile Musk arasındaki ilişki artık sembolik değil, fiilen sona ermiş durumda. Süreç, yalnızca siyasi sahnede değil; teknoloji, ekonomi ve medya alanlarında da ciddi sonuçlar doğurabilir.