Trabzon’un Akçaabat ilçesinde yer alan ve Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan Orta Mahalle, bilim insanlarının yaptığı çalışmalarla adeta su kültürünün hafızası haline geldi. Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği üyesi uzmanlar, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) destekli proje kapsamında mahallede 700 yıl öncesine uzanan su mağaraları, yer altı tünelleri, sarnıçlar ve tarihi çeşmeler keşfetti.
Dernek Başkanı Prof. Dr. Coşkun Erüz, kiremit boru, kanal ve oluklardan oluşan yaklaşık 4 kilometrelik su hattının, yer altı sızıntı ve yağmur sularını toplayarak mahalledeki kuyu, sarnıç ve bahçe havuzlarına ulaştırdığını belirtti. Erüz, “Orta Mahalle’deki bu sistem, yüzlerce yıl önce kurulmuş bir yağmur suyu hasadı örneğidir. Bugün iklim kriziyle mücadele için teşvik edilen yöntem, burada geçmişte uygulanıyordu” dedi.
"İklim kriziyle mücadelede örnek bir sistem"
Mahalledeki her konağın bahçesinde ya da merdiven altında bir sarnıç bulunduğunu belirten Prof. Dr. Erüz, yaz aylarında su kıtlığı yaşanan bölgede bu sistemin yaşamı sürdürülebilir kıldığını vurguladı. “Yaklaşık 30 su yapısı var. Bunların restore edilmesi, Orta Mahalle’ye hem kültürel hem de çevresel bir kimlik kazandıracaktır” diye konuştu.
"Su kıtlığı çağımızın sorunu"
Artvin-Çoruh Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Güler Erüz ise tarihi su hatlarının onarılıp yeniden kullanılabileceğine dikkat çekti. Erüz, “Orta Mahalle’deki sistem, geçmişte suyun tek damlasının bile boşa harcanmadığını gösteriyor. Bu yapıların tekrar işlevselleştirilmesi hem çevre hem de turizm açısından büyük katkı sağlar” dedi.
"Tarihi su gözeleri gün yüzüne çıkarılsın"
Mahalle sakinlerinden Müslüm Şirin, Rumlardan kaldığı bilinen su mağaralarının zamanla bitki örtüsü altında kaybolduğunu belirterek, “Bu kaynaklar tüm çeşmelere su sağlıyordu. Şimdi susuz kalan çeşmelerimiz yeniden canlandırılmalı” ifadelerini kullandı.
Adnan Mehmet Kazancı ise bahçesindeki havuzda nilüferler ve süs balıkları olduğunu belirterek, “Bölgemizdeki bu su kültürü geçmişle geleceği birbirine bağlıyor. Tarihi çeşmelerimiz ve sarnıçlarımızın yeniden hayat bulmasını istiyoruz” dedi.