Çevre - İklim

TİGEM'den kuraklığa dayanıklı üretim

TİGEM Genel Müdürü Hasan Gezginç, iklim değişikliğine karşı tarımda yerli ve dayanıklı üretim vurgusu yaparak, işletmelerdeki bitki çeşitlerinin yüzde 45’inin kuraklığa dayanıklı olduğunu açıkladı.

Tarım İşletmeleri Genel Müdürü (TİGEM) Hasan Gezginç, iklim değişikliğinin etkilerine karşı yürütülen tarımsal çalışmaları değerlendirerek, kuraklığa dayanıklı yerli üretimin Türk tarımı için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Gezginç, TİGEM bünyesindeki çeşitlerin yüzde 45’inin kuraklığa dayanıklı bitkilerden oluştuğunu belirtti.

TİGEM’in iklim krizine karşı yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi veren Gezginç, “Tarım Bakanlığımız, araştırma enstitülerimiz ve üniversitelerimizle birlikte Türk tarımını iklim değişikliğine uyumlu hale getirmek için uzun süredir yoğun mesai harcıyoruz. Bu kapsamda yeni üretim teknikleri, yöntemler ve bitki çeşitleri geliştiriyoruz” dedi.

“Türkiye, kendi kendine yetebilecek güçte”

Gezginç, Türkiye’nin tarımda dışa bağımlı olmadığına dikkat çekerek, “Üretimimizin yüzde 99’u yerli ve milli tohumlardan oluşuyor. Özellikle hububat alanında kendi ihtiyacımızı karşılayacak güce sahibiz. Türkiye, tohumunu üretebilen, halkını doyurabilecek kapasitede, tarımda kendi kendine yeterli bir ülkedir” ifadelerini kullandı.

“TİGEM, Türkiye tarımının sigortası”

Türkiye genelinde bu yıl tarımsal üretimin yağış eksikliğinden etkilendiğini dile getiren Gezginç, TİGEM’in 17 işletmesinde toplam 3,3 milyon dekar arazide üretim gerçekleştirdiklerini ve bu yönüyle dünyanın tek parça en büyük tarımsal işletmelerinden birine sahip olduklarını belirtti.

Sulama kapasitesine de değinen Gezginç, “Şu an sadece 1 milyon dekar arazimizi modern sulama sistemleriyle sulayabiliyoruz. Geri kalan arazilerde üretim tamamen yağmur şartlarına bağlı. Özellikle İç Anadolu’daki işletmelerimiz bu durumdan ciddi şekilde etkileniyor” dedi.

Bu yıl da kuraklık ve don olaylarının üretimi yer yer etkilediğini söyleyen Gezginç, “Ancak geçen yıla göre daha iyi bir sezon geçireceğimizi umut ediyoruz. İlk veriler, geçtiğimiz yılın biraz üzerinde olacağımıza işaret ediyor. Uzun yıllar ortalamasına göre ise kısmi düşüşler yaşanabilir” değerlendirmesinde bulundu.