Antalyalı: Kadınlarımız kırsalın çimentosudur
Antalyalı: Kadınlarımız kırsalın çimentosudur
İçeriği Görüntüle

Konya’nın Kulu ilçesinde yaşayan 50 yaşındaki Selvinaz Başoda’nın hayatı, henüz 7 yaşındayken geçirdiği çocuk felciyle tamamen değişti. Hastaneye geç götürülen Başoda, yıllar boyunca tedavi gördü ancak kalıcı yürüme engeliyle yaşamak zorunda kaldı. 30 yaşına kadar dış dünyadan kopuk şekilde evde yaşamak zorunda kalan Başoda, “Yıllarca bir odada hapis hayatı yaşadım” diyerek yaşadıklarını anlattı.

16 yaşına kadar tedavi umuduyla hastanelerde zaman geçiren Başoda, 17 yaşında İsveç’teki halasının yönlendirmesiyle yurtdışında tedavi umuduyla kuzeniyle mahkeme kararıyla evlendirildi. Ancak İsveç’ten vize onayı gelmedi. 12 yıl boyunca kağıt üzerinde süren evlilik, ancak bir dernek vasıtasıyla sona erebildi.

2004 yılında bir yardım kuruluşundan aldığı akülü tekerlekli sandalye ile hayatı değişen Selvinaz Başoda, bu dönüm noktasını “Yeniden doğdum” sözleriyle özetledi. Kendi ayakları üzerinde durmak isteyen Başoda, bir terzide ütücülük yaparak çalışmaya başladı.

Zorluklarla dolu hayatında ailesinin baskısından kurtulmak için ikinci kez evlenen Başoda, bu evlilikte de sorunlar yaşadı. Boşanma süreci yıllarca sürdü, oğlundan ayrı kaldı. Ancak pes etmedi. Yıllar sonra oğlu yeniden yanına döndü. Birlikte yeni bir hayat kuran anne-oğul, Başoda’nın evde yastık kılıfı dikerek geçimini sağlamasıyla yaşam mücadelesine devam etti.

Tüm bu zorluklara meme kanseri teşhisi de eklendi. 2,5 yıldır tedavi gören Selvinaz Başoda, bugün hâlâ umutla yaşamını sürdürüyor. Kendisine hediye edilen dikiş makineleriyle evinin geçimini sağlayan Başoda, “Ailemin evinden çıktıktan sonra hep iyi insanlarla karşılaştım. Az da olsa çalışabiliyorum, hamdolsun” diyerek hayata tutunma azmini dile getirdi.

Kaynak: DHA