Yeni uygulamayla birlikte, bankaların TL’ye geçiş hedef oranları önemli ölçüde aşağı çekildi. Mevduat bankalarında Kur Korumalı Mevduat (KKM) yenileme ve TL’ye geçiş hedef oranı %60’tan %40’a, katılım bankalarında ise %45’ten %25’e düşürüldü. Bankalar, bu oranların altında kalmaları durumunda mevcutta olduğu gibi %8 komisyon ödemeye devam edecek.
Sektör kaynakları, bankaların mevcutta bu hedefleri zaten aştığını belirterek, oranlardaki indirimin piyasada büyük bir değişim yaratmayacağını ifade etti. Ancak yeni oranlar, zorunlu karşılıklara faiz veya telafi ödemesi yapılabilmesi için de esas alınacak. Bankalar, hedefin üzerinde TL’ye geçiş sağladıkça Merkez Bankası’ndan faiz ya da telafi ödemesi alma hakkı kazanacak.
Reeskont kredilerine ihracat desteği
Düzenlemenin bir diğer önemli maddesi ise ihracatı doğrudan ilgilendiriyor. Artık ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler için sağlanan reeskont kredileri, kredi büyüme hesaplamasından çıkarılacak. Böylece bankalar bu kredileri sağlarken bilanço büyüme limitlerini aşma baskısından kurtulacak.
Sektör temsilcileri, reeskont kredilerinin uygulamada zaten ‘gayri nakdi’ kredi gibi değerlendirildiğine dikkat çekerek bu değişikliğin sınırlı bir büyüme etkisi yaratacağını vurguladı.
KOBİ’lere nefes olacak destek
TOBB’un yürüttüğü Nefes Kredisi de kredi büyüme hedefinin kapsamı dışına alındı. Böylece KOBİ’lerin uygun koşullarda finansmana erişimi kolaylaşırken bankalar da kredi hacmi sınırlarını aşmadan bu desteği sunabilecek. Nefes Kredisi kapsamında KOBİ’lere 2,5 milyon TL’ye kadar, 6 ay geri ödemesiz, 36 ay vadeli kredi sağlanacak. Kredi Garanti Fonu (KGF) bu kredilere %80 oranında kefalet verecek. Başvurular 8-9 Temmuz tarihlerinde belirlenen bankalar aracılığıyla alınacak.
“Hedef baskısı azaldı, liralaşma stratejisi korunuyor”
Uzmanlara göre yeni düzenlemeler, Merkez Bankası’nın liralaşma politikasından geri adım atmadan, bankalara manevra alanı sağlayan bir ince ayar niteliğinde. TL’ye geçiş oranlarının düşürülmesi, mevduat yapısındaki dönüşümün daha gerçekçi bir zeminde ilerlemesine olanak tanırken, reeskont ve KOBİ kredileri gibi üretim ve ihracat odaklı finansman kanallarının desteklenmesi de ekonomide dengeli büyümeye katkı sunacak.
