Birleşimi açan Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl, konuşmasında TBMM’nin 105 yıllık tarihinde yaşanan dramatik olaylara dikkat çekti. Bingöl, Gelecek Partili merhum milletvekili Hasan Bitmez’in kürsüde hayatını kaybettiği anı hatırlatarak, Filistin meselesinde yüreğinde taşıdığı acının onu kürsüde durdurduğunu söyledi. Aynı zamanda siyaseti sanatla birleştiren bir figür olarak tanınan Sırrı Süreyya Önder’e de değinen Bingöl, “O adeta barışın büyükelçisiydi. Barış, hangi dilde söylenirse söylensin, o dilin en kutsal kelimesidir” dedi.
“Can Atalay hâlâ cezaevinde, bu Anayasa ihlalidir”
Bingöl, halk iradesinin temsiliyet hakkı üzerinden de önemli bir çıkış yaptı. Tutuklu milletvekili Can Atalay’ın hâlâ cezaevinde olmasının açık bir Anayasa ihlali olduğunu vurgulayan Bingöl, “Tutuklu olan sadece Can Atalay değil, ona oy veren 75 bin Hataylının da iradesidir” ifadelerini kullandı. Ayrıca kayyum uygulamaları ve yerel yöneticilere yönelik müdahalelerin de halk iradesine güveni zedelediğini belirtti.
CHP’li Akay’dan sert bütçe eleştirisi: “Kasaya vantuz gibi yapıştılar”
Genel Kurul’un dikkat çeken anlarından biri, CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay’ın kürsüye getirdiği “kasa” ve beraberinde sunduğu 54 metrelik harcama listesi oldu. Akay, bu kasanın sembolik anlam taşıdığını belirterek, “Bu kasa bir çocuğun sütüdür, bir annenin duasıdır, bir babanın onurudur” dedi.
Akay, “Bu ülkenin bütçesi 3-5 yandaşa, ihaleci zümreye teslim edildi. Kasaya kimlerin yapıştığını herkes görsün istedik” diyerek kamudaki çoklu maaş alanları, ihale bağlantılı yöneticileri ve siyasi bağlantılarla görevlendirme yapılan bürokratları işaret etti.
“Çarkları kırmanın zamanı geldi”
Konuşmasının sonunda “Artık yeter” diyerek hükümete yüklenen Akay, “Bu düzenin çarkları dönerken altta kalan hep millet oldu. Ama şimdi o çarkları kırmanın zamanı geldi” dedi ve ekledi: “Biz konuşup gidenlerden değil, konuşup değiştirenlerdeniz. Bu millet yalnız değil.”