Devlet Bahçeli’den yerli platforma destek: Next Sosyal'e katıldı!
Devlet Bahçeli’den yerli platforma destek: Next Sosyal'e katıldı!
İçeriği Görüntüle

Günümüzde enerji üretiminde kullanılan nükleer fisyon, karbon salımı yapmasa da yüksek miktarda radyoaktif atık üretmesi nedeniyle eleştiriliyor. Bilim dünyasının uzun süredir üzerinde çalıştığı nükleer füzyon ise bu soruna sürdürülebilir ve çevre dostu bir alternatif sunuyor. Güneş’in de enerji kaynağı olan füzyon süreci, hidrojen atomlarının birleşerek helyuma dönüşmesiyle devasa enerji açığa çıkarıyor.

Bu alandaki umut verici gelişmelerden biri Almanya’da kaydedildi. Max Planck Plazma Fiziği Enstitüsü tarafından yürütülen deneyde, Wendelstein 7-X isimli stellarator tipi reaktör, 30 milyon derece sıcaklıkta 43 saniye boyunca kararlı bir plazma reaksiyonu sürdürmeyi başardı. Bu süre, yalnızca stellarator’lar için değil, tüm füzyon reaktörleri için en uzun plazma sürelerinden biri olarak kayıtlara geçti.

Füzyon araştırmalarında büyük önem taşıyan “üçlü çarpım” – iyon yoğunluğu, iyon sıcaklığı ve enerjinin plazmada kalma süresi – bu deneyde ilk kez tokamak reaktörlerinin seviyelerine ulaştı. Deneyde kullanılan pelet enjeksiyon sistemi, ABD Enerji Bakanlığı'na bağlı Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı tarafından geliştirildi. 90 adet dondurulmuş hidrojen peletiyle beslenen plazma, “elektron siklotron rezonansı” adı verilen mikrodalga ısıtma yöntemiyle 30 milyon dereceye ulaştı. Bu işlem, füzyon için en verimli ısıtma yöntemi olarak değerlendiriliyor.

İspanya’daki CIEMAT ve Macaristan’daki HUN-REN Enerji Araştırma Merkezi’nin de destek verdiği bu uluslararası iş birliği, füzyon teknolojisinin ticari enerji üretimi potansiyeline dair umutları artırdı.

Max Planck Enstitüsü’nden Prof. Dr. Thomas Klinger, bu gelişmeyi “Wendelstein 7-X’in potansiyelini etkileyici bir şekilde ortaya koyan bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.

Her ne kadar füzyon enerjisinin ticari kullanımı için önümüzde hâlâ uzun bir yol bulunsa da, bu rekor insanlığın temiz, güvenli ve tükenmeyen enerji kaynaklarına ulaşma hedefinde önemli bir eşik olarak değerlendiriliyor.

Kaynak: Haber Merkezi