Şizofreni, bireylerin gerçekliği algılayış biçimini köklü şekilde bozan ve dünya genelinde milyonlarca insanın hayatını etkileyen ciddi bir akıl sağlığı hastalığı. Mevcut tedavi yöntemleri genellikle semptomların kontrol altına alınmasına odaklanırken, bilişsel eksiklikler üzerinde yeterli etki sağlayamıyor.
Ancak Fransa’da yürütülen çığır açıcı bir araştırma, tedaviye dair umut verici bir gelişmeyi gündeme taşıdı. Fransız bilim insanları, lamalardan elde edilen özel antikorları kullanarak beynin kimyasal dengesine doğrudan müdahale edebilen bir molekül geliştirdi.
Nanokorlar kan-beyin bariyerini aşabilir
Araştırmada kullanılan bu özel proteinlere “nanokor” adı veriliyor. Bağışıklık sisteminin koruyucu parçaları olan nanokorlar, beyin hücreleri arasındaki sinir iletimini düzenleyen bir nörotransmitteri hedef alıyor. En dikkat çekici özelliklerinden biri ise kan-beyin bariyerini aşarak doğrudan beyin hücrelerine ulaşabilmeleri.
Yapılan deneylerde, farelere yalnızca tek bir enjeksiyon uygulanmasına rağmen bilişsel işlevlerde belirgin bir iyileşme gözlemlendi. Üstelik bu etkinin bir hafta boyunca sürdüğü bildirildi. Araştırmanın ortak yazarı Jean-Philippe Pin, “İnsanlar üzerinde etkisini henüz bilmiyoruz; ancak farelerde şizofreninin çoğu eksikliğini tedavi etmeye yetiyor” dedi.
Bilim insanları şimdi bu bulguların insanlar üzerindeki etkisini ölçmek üzere klinik deneylere hazırlanıyor. Pin, mevcut ilaçların yalnızca belirtileri hafiflettiğini, oysa nanokorların bilişsel eksiklikler üzerinde de etkili olabileceğini vurguladı.
Daha önce lamalardan elde edilen antikorların COVID ve benzeri virüslerle mücadelede de kullanıldığı biliniyor. Lamalar, alpakalar ve develer, kendilerine özgü güçlü bağışıklık sistemleri sayesinde tıbbi araştırmalarda önemli bir kaynak olarak görülüyor. Bu son çalışmada ise hiçbir hayvana zarar verilmediği özellikle belirtildi.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre şizofreni, genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan bir hastalık. Genellikle 16 ila 30 yaş aralığında teşhis ediliyor ve her bireyde farklı semptomlarla seyrediyor. ABD Ulusal Akıl Sağlığı Birliği ise şizofreninin tam anlamıyla tedavi edilemediğini; ancak ilaç, terapi ve yaşam becerisi stratejileriyle yönetilebildiğini belirtiyor.
Araştırmayı yürüten Fonksiyonel Genomik Enstitüsü, geliştirilen yöntemin yalnızca şizofreni için değil, zamanla Alzheimer ve Parkinson gibi diğer nörolojik hastalıklar için de alternatif tedavi yolları sunabileceğini açıkladı. Bilim dünyası, lamaların biyolojik katkıları sayesinde beyin hastalıklarında yeni bir dönemin eşiğine gelmiş olabilir.