Ankara’da yaşayan 37 yaşındaki Serebral Palsi hastası Ogün Yılmaz, bu yıl Babalar Günü'ne hayatının en büyük armağanıyla giriyor. Doğum sırasında geçirdiği beyin içi kanama nedeniyle henüz 6 aylıkken Serebral Palsi teşhisi konulan Yılmaz, yaşamı boyunca pek çok zorlukla mücadele etti. Fizik tedaviye 15 aylıkken başladı, ilkokula ancak 11 yaşında gidebildi. Tüm engellere rağmen üniversite eğitimini tamamlayan Yılmaz, en büyük hayali olan baba olma umudunu ise hiç kaybetmedi.
Üç yıl önce Jemaa Yılmaz ile evlenen Ogün Yılmaz, doğal yollarla çocuk sahibi olamayınca Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Berfu Demir’e başvurdu. Kişiye özel hazırlanan tüp bebek tedavisiyle ilk denemede gebelik müjdesi alan çift, 6 ay önce dünyaya gelen kızları Menekşe Yaz’la hayatlarının en özel dönemine adım attı. Baba Yılmaz, kızının gülüşüyle yeniden doğduğunu söyledi.
Anne Yılmaz: Oğlum, torunum sayesinde yeniden hayat buldu
Oğlunun doğumundan itibaren geçen 37 yıllık zorlu süreci anlatan anne Mehtap Yılmaz, yaşadıkları süreci şu sözlerle ifade etti:
“37 yıl boyunca yaşadıklarımızı anlatsak kitap olur. Oğlumun konuşma ve hareket kısıtlılığı vardı, bu nedenle hem eğitimde hem sosyal hayatta çok zorlandık. Eşim Adem Yılmaz, okul hayatı boyunca onun yanında oldu. En büyük hayalim oğlumun bir çocuğunun olduğunu görebilmekti. Menekşe Yaz’ın gelişiyle bu hayalimiz gerçek oldu. Oğlum kızının elini hiç bırakmak istemiyor, bir gülümsemesiyle her şey anlam kazanıyor.”
Prof. Dr. Demir: İlk denemede sonuç aldık
Tedavi sürecini anlatan Prof. Dr. Berfu Demir, “Jemaa Hanım’ın yumurtalık kapasitesi oldukça düşüktü. Süreci detaylı planladık ve hastaya özel bir yol haritası oluşturduk. Sperm hareketliliğinde düşüklük olmasına rağmen en kaliteli örnekler seçildi ve modifiye naturel transfer protokolüyle başarıya ulaştık. İlk denemede pozitif sonuç aldık” dedi.
Serebral Palsi ve üreme sağlığı ilişkisi
Serebral Palsi’nin, beyin gelişimi ve kas kontrolünü etkileyen bir durum olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Demir, şu bilgileri paylaştı:
“Bu hastalık doğrudan üreme fonksiyonlarını bozmaz. Ancak hareket kısıtlılığı, cinsel işlev sorunları ve bazı ikincil etkenler baba olmayı zorlaştırabilir. Böyle durumlarda, uygun tedaviyle baba olmak mümkündür. Ogün Yılmaz örneği, bu süreçte umudun ve bilimin nasıl birleşebileceğinin en güzel kanıtı.”
