Aile hekimlerinin maaş kesintisi düzenlemesi değişiyor
Aile hekimlerinin maaş kesintisi düzenlemesi değişiyor
İçeriği Görüntüle

Altınbaş Üniversitesi'nden Mikrobiyolog Dr. Öğr. Üyesi İpek Ada Alver, özellikle büyükbaş hayvanlardan bulaşan ve oldukça hızlı yayılan şap hastalığına karşı alınması gereken önlemler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Alver, “Hayvancılıkla uğraşan kişilerin, hayvanlardan insanlara bulaşabilecek enfeksiyonların belirtileri ve korunma yolları konusunda bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Hayvanların şap hastalığından korunması için veteriner hekimler tarafından yılda iki kez aşılanmaları şarttır. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın yayılmasını engellemek adına kritik rol oynar. Karantinaya alınan hayvanların durumu yakından izlenmeli, bu süreçte ya da hayvanın ölümünün ardından kesinlikle et ve süt ürünleri tüketilmemeli, temastan kaçınılmalıdır” dedi.

Şap hastalığının, Apthovirüs isimli bir RNA virüsünün yol açtığı enfeksiyon hastalığı olduğunu belirten Dr. Alver, sığır, koyun, keçi ve diğer çift tırnaklı hayvanlarda görülen bu virüsün; enfekte hayvanların et ve süt ürünlerinin tüketilmesi, aynı ortamda bulunarak hava yoluyla bulaşma, hayvanın yaralı derisine temas veya hayvansal ürünler aracılığıyla insanlara geçebileceğini ifade etti. Son haftalarda Türkiye’de vaka sayısında artış yaşandığını vurgulayan Alver, bu durumun hem insan hem de hayvan sağlığı açısından risk taşıdığını, ayrıca hayvancılık ve dolayısıyla ülke ekonomisi üzerinde de olumsuz etkiler yaratabileceğini dile getirdi.

"Belirtiler göz ardı edilmemeli"

Şap hastalığının en çok hayvancılık faaliyetlerini etkilediğini belirten Alver, hayvanlarda görülebilecek belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. “Her gün hayvanlarını rutin olarak kontrol eden kişiler, eğer hayvanda hareketlerde yavaşlama, sersemlik, iştahsızlık, ağız içi, meme başları ve ayaklarda su dolu kabarcıklar veya yaralar gözlemlerse şap hastalığı ihtimalini düşünmelidir. Bu durumda vakit kaybedilmeden hayvan karantinaya alınmalı ve veteriner hekime bilgi verilmelidir” dedi.

"Toplumsal farkındalık gerekli"

Hastalığın kontrolünde sadece uzmanlara değil topluma da görev düştüğünü vurgulayan Dr. Alver, “Aşılama oranlarının düşmesi, sınır bölgelerinden kontrolsüz hayvan geçişleri, hijyen eksikliği, karantina kurallarına uyulmaması ve mevsimsel hayvan hareketliliği gibi unsurlar şap hastalığının yayılmasına neden olabilmektedir. Bu sebeple hayvancılıkla uğraşan bireylerin semptomları gözlemleyerek veteriner hekimle iletişime geçmesi çok önemlidir. Veteriner hekim muayene sonrası mikrobiyolojik örnekler alarak kesin teşhis için laboratuvar analizleri yapar” ifadelerini kullandı.

"Aşı, karantina ve dezenfeksiyon şart"

Dr. Alver, erken teşhis ve tedavi sürecinde karantinanın yayılımı önleyici etkisine dikkat çekti. “Karantinaya alınan hayvanların durumu yakından izlenmeli, vefatı halinde et ve süt ürünleri asla tüketilmemelidir. Ayrıca hayvanın gömüldüğü alan ya da karantina ortamı uygun şekilde dezenfekte edilmelidir. Tüm bu süreçlerin yanı sıra yılda iki kez aşı uygulaması da şarttır” dedi.

Diğer yandan sadece şap hastalığına değil, diğer zoonotik hastalıklara karşı da tedbir alınması gerektiğini hatırlatan Alver, et ve süt ürünlerinin iyi pişmiş şekilde tüketilmesi gerektiğini, toplumun bu konuda bilinçlendirilmesinin enfeksiyonlarla mücadelede etkili olacağını sözlerine ekledi.

Kaynak: DHA