Rubio, paylaşımında, Süveyda’da yaşananların masum sivilleri hedef alan sistematik saldırılara dönüştüğünü belirterek, “Şam’daki yetkililer, DEAŞ ve İran etkisinden arındırılmış, birleşik ve barışçıl bir Suriye istiyorsa bu krizi sonlandırmak zorundadır” ifadelerini kullandı. Rubio ayrıca, Esed yönetiminin, “zulümden sorumlu olan herkesi, kendi saflarındaki isimler dahil” adalete teslim etmesi gerektiğini vurguladı.
Süveyda’daki şiddet tırmanıyor
13 Temmuz’da Bedevi Araplar ile bazı Dürzi gruplar arasında patlak veren çatışmalar, kısa sürede tüm bölgeye yayıldı. Dürzi lider Hikmet el-Hecri’ye bağlı güçlerin ateşkesi ihlal etmesiyle yeniden alevlenen silahlı çatışmalarda, onlarca Suriye güvenlik gücü unsuru hayatını kaybetti. İsrail’in 16 Temmuz’da Şam’daki askeri ve siyasi merkezleri hedef alan saldırıları da krizin bölgesel boyutunu büyüttü.
Aşiretler devreye girdi, infazlar başladı
Suriye ordusunun geçici bir ateşkesin ardından bölgeden çekilmesiyle Hecri grubuna bağlı milisler, bazı Bedevi Arap aileleri hedef alarak zorla yerinden etmeye başladı. Yerel kaynaklar, toplu infazların yapıldığını, Süveyda’da insani krizin derinleştiğini bildiriyor. Bölgede gıda, su ve elektrik temini neredeyse tamamen durmuş durumda.
Şam yönetimi tekrar devrede
19 Temmuz itibarıyla Şam yönetimi, tüm taraflara çatışmaları durdurma çağrısı yaparken, güvenlik güçlerini yeniden Süveyda çevresine konuşlandırdı. Ancak sahadaki grupların kontrolsüzlüğü, yeni bir ateşkesin kalıcı olup olmayacağına dair endişeleri artırıyor.
Yetkililer, çatışmalarda şu ana dek yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini, gerçek rakamların ise çok daha yüksek olabileceğini belirtiyor.