1 Haziran’da Bryansk ve Kursk bölgelerindeki demiryolu hatlarına düzenlenen bombalı saldırıların ardından konuşan Putin, Kiev yönetimini sivilleri hedef almakla suçladı ve Ukrayna’yı “devlet destekli bir terör örgütüne” benzetti.
“Demiryolu saldırıları siyasi kararla yapıldı”
Moskova’da üst düzey yetkililerle düzenlenen güvenlik toplantısında konuşan Putin, Bryansk ve Kursk’ta demiryolu hatlarına düzenlenen saldırıların, sıradan bir askeri operasyon değil, siyasi düzeyde alınmış kararların sonucu olduğunu vurguladı. “Bu saldırılar açıkça birer terör eylemidir. Kiev hükümeti, artık bir terör örgütüne dönüşmüştür. Bu hükümete destek veren ülkeler ise teröristlerin suç ortağıdır” ifadelerini kullandı.
“Ukrayna müzakereleri bilinçli olarak sabote etti”
Putin, Türkiye’nin öncülüğünde yeniden başlatılması planlanan 2. tur müzakerelerin arifesinde gerçekleştirilen saldırıların barış sürecine doğrudan sabotaj olduğunu öne sürdü. “Kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere sivillere yönelik bu suçlar, müzakere sürecini sekteye uğratmak için bilinçli şekilde yapılmıştır” dedi.
“Barış isteyen değil, iktidarını korumaya çalışan bir yönetim var”
Rus lider, Ukrayna’nın Rusya’nın önerdiği 2-3 günlük ateşkes teklifini reddetmesine de değinerek, Kiev’in barışa hiçbir ilgisi olmadığını savundu. “Ukraynalı yetkililerin tek derdi iktidarlarını korumak. Ne kendi halklarını düşünüyorlar ne de bölgesel istikrarı. Barış onların gündeminde yok” diye konuştu.
“Sahada yenilen Kiev, şimdi teröre sarıldı”
Putin, son dönemde cephe hattında Rus birliklerinin üstünlük sağladığını öne sürerek, Ukrayna'nın geri çekilen bir konuma düştüğünü savundu. “Stratejik yenilgi hayali kuranlar bugün kayıplar veriyor, mevzi kaybediyor. Bu nedenle de askeri alandaki başarısızlıklarını terör eylemleriyle telafi etmeye çalışıyorlar” dedi.
“Zirve zemini kalmadı”
Liderler düzeyinde bir barış zirvesi yapılmasının mevcut şartlar altında mümkün olmadığını ifade eden Putin, “Teröristlerle neyin müzakeresi yapılabilir? Güvenilirliklerini yitirdiler. Mevcut koşullarda diplomatik bir çözümden söz etmek gerçekçi değil” açıklamasında bulundu.