İngiltere ve İsrail gibi aşılama oranı yüksek ülkelerde milyonlarca kişi üzerinde yapılan uzun süreli takip çalışmalarına değinen Prof. Dr. Özlü, bu araştırmalarda aşılanan bireylerin pıhtılaşma kaynaklı hastalıklara yakalanma oranının aşı olmayanlara kıyasla üç kat daha az olduğunu vurguladı. Özlü, “Aşıların bu tür hastalıklara karşı koruyucu etkisi açıkça ortaya konulmuş durumda. Dolayısıyla aşıya atfedilen kalp krizi gibi ani ölümlere ilişkin spekülasyonlar bilimsel gerçeklerle örtüşmüyor” ifadelerini kullandı.

Tüm Türkiye'de meydanlarda boy-kilo ve VKİ ölçümü yapılacak!
Tüm Türkiye'de meydanlarda boy-kilo ve VKİ ölçümü yapılacak!
İçeriği Görüntüle

“Aşı olmamak daha büyük bir tehdit”

Özlü, Covid-19 geçiren bireylerde pıhtılaşma eğilimli hastalıkların sayısının da ciddi oranda arttığını hatırlatarak, “Asıl risk aşı olmamakta. Aşı karşıtı söylemlerin hiçbir bilimsel temeli yok. Geniş kapsamlı araştırmalar, bu söylentilerin geçersizliğini ortaya koyuyor” dedi.

“Modern yaşam tarzı riski artırıyor”

Ayrıca toplumda giderek artan kalp ve damar hastalıklarının yalnızca aşılarla ilişkilendirilemeyeceğini ifade eden Özlü, modern yaşamın getirdiği olumsuz alışkanlıkların asıl tehlike olduğunu vurguladı. “Hareketsizlik, fast food tüketimi, sigara alışkanlığı, aşırı stres ve obezite gibi faktörler kalp krizi riskini önemli ölçüde artırıyor. Özellikle obezite ve sigara, bu listenin en başında geliyor” diye konuştu.

Prof. Dr. Tevfik Özlü’nün açıklamaları, aşı tartışmalarına bilimsel bir perspektiften yaklaşarak kamuoyunun bilinçlendirilmesine katkı sundu. Özlü, bireyleri hem aşı konusunda bilinçli olmaya hem de sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmaya davet etti.

Kaynak: DHA