Rusya’nın doğusunda meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki şiddetli depremin ardından, aralarında ABD, Kanada, Japonya, Çin, Meksika, Peru ve Ekvador’un da bulunduğu en az on ülke tsunami alarmına geçti. Dört kıtaya yayılan uyarılar, Pasifik havzasındaki geniş bir coğrafyada etkili oldu.

Sismolog Björn Lund, depremin etkilerinin tam olarak anlaşılmasının saatler sürebileceğini belirtti. Lund, “Bu tür dalgalar deniz üzerinde yol alırken çok az enerji kaybeder. Bu yüzden durum son derece ciddi” diyerek, erken müdahalenin önemine dikkat çekti.

Rusya’da deprem sonrası yanardağ patladı
Rusya’da deprem sonrası yanardağ patladı
İçeriği Görüntüle

15 dakikada kıyıya ulaştı

Depremin merkezine en yakın noktalardan biri olan Kamçatka Yarımadası, dev dalgalarla yalnızca 15 dakika içinde karşı karşıya kaldı. Bu kısa sürede bölge sakinlerinin güvenli alanlara ulaşmasının zorlaştığı değerlendiriliyor.

Latin Amerika kıyılarında ise dalgaların ulaşmasının 12 saati bulabileceği belirtiliyor. Uzmanlar bu zaman farkının, önlem alınması açısından avantaj olabileceğini ifade ediyor.

“Tsunami, uçak gibi ilerliyor”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Ergin Ulutaş, tsunami dalgalarının okyanus üzerinde saatte 1000 kilometreye varan hızlarla ilerleyebildiğini söyledi. Ulutaş, “Ancak kıyıya yaklaştıklarında hızları düşerken, yükseklikleri artar. Bu durum büyük yıkımlara neden olabilir” diye konuştu.

Daha önce Kanada açıklarında meydana gelen bir deprem sonrası Hawaii’ye ulaşan tsunamiyi modellediğini hatırlatan Ulutaş, “Başlangıçta yalnızca bir santimetrelik olan dalga, Hawaii kıyılarına ulaştığında 1,5 metreye çıkmıştı. Bu, dalgaların okyanus boyunca nasıl büyüdüğüne dair önemli bir örnektir” ifadelerini kullandı.

Ulutaş, şu anda başta Hawaii olmak üzere ABD ve Güney Amerika kıyılarında önlemlerin devreye alındığını belirtti. Şili kıyılarına ulaşmasının ise yaklaşık 20 saat sürebileceği öngörülüyor.

“Megathrust” depremi ve ters fay etkisi

Depremin, nadir görülen “megathrust” türünde olduğunu kaydeden Ulutaş, bu tür sarsıntıların deniz tabanındaki bir bloğun yukarı doğru itilmesiyle meydana geldiğini anlattı. “Bu bir ters faydır ve her bölgede görülmez. Ayrıca her deprem tsunami oluşturmaz. Ancak kırılma eğimi düşükse, çok daha büyük su kütleleri yerinden oynayabilir” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi