Meydanın özgürlük ve direnişin simgesi olduğunu vurgulayan Özel, "Beyazıt Meydanı, hürriyetin ve mücadelenin meydanıdır. Bu meydan, her zaman direnişin ve cesur kalplerin buluştuğu yer olmuştur. Kontrgerilla ve derin devletin saldırılarına rağmen bu meydan asla teslim olmamıştır, asla olmayacaktır" dedi.
Demokrasi ve özgürlük mücadelesi
Özel, konuşmasında Türkiye'nin içinde bulunduğu mücadeleyi "demokrasiye, özgürlüğe dair büyük bir mücadele" olarak tanımladı. Özellikle gençlerin, iktidarın ve muhalefetin karşılaştığı baskılara rağmen sokağa çıkarak, Türkiye'nin geleceği için cesurca adım attığını belirtti. "19 Mart akşamı üniversiteler sel olup gelmeseydi, gençler cesaret alıp meydanlara çıkmasaydı, İstanbul'un ve Türkiye'nin geleceği kaybolurdu. Sizler geleceğinize sahip çıktınız" diyen Özel, gençlerin umut ve direncinin Türkiye'nin yarını için kritik bir öneme sahip olduğunun altını çizdi.
Mektuba yanıt verdi
Özel, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde, kendisine ve mücadeleye karşı yazılan tehdit dolu bir mektuba da cevap verdi. "Bize bir katili yanımıza yollayacaklarını söylediler, evlat katili birisiyle tehdit ettiler. Ama şunu söylemek isterim; Beyazıt Meydanı'ndayım, Ekrem Başkan’ı alıp gelene kadar, İstanbul Üniversitesi'nden verilmiş helal diplomayı geri alana kadar, hak ettiğimiz seçim sandığını getirene kadar ben meydanlardayım. O mektupta ben yokum, ben sokaktayım" dedi.
"Meydanlarda ve sokaklarda mücadeleye devam edeceğiz"
Özel, mitingdeki coşkulu kalabalığa seslenerek, iktidarın baskılarına karşı teslim olmayacaklarını vurguladı. "Bu mücadele, sadece bir siyasi hareket değil, aynı zamanda Türkiye'nin demokratik geleceği için verdiğimiz bir yaşam mücadelesidir" şeklinde konuştu.
