Netanyahu, “Tahran semaları kontrol altında, harekete geçiyoruz. Tahran’ı boşaltın” sözleriyle İran’ın başkentini açık şekilde tehdit etti. Çatışmaların başladığı ilk günden bu yana bölgede hem askeri hem de diplomatik hareketlilik dikkat çekerken, İsrail yönetiminin sert söylemleri dikkat çekiyor. Netanyahu, son açıklamasında “Zafere doğru ilerliyoruz. İki ana hedefimize ulaşmak üzereyiz: Nükleer ve füze tehdidini ortadan kaldırmak” ifadelerini kullandı.
“Nükleer soykırımı önlemek için harekete geçtik”
Netanyahu, önceki günkü açıklamasında İran’a yönelik operasyonların gerekçesini "nükleer bir soykırımı önlemek" olarak duyurmuştu. İsrail’in elindeki istihbaratın net olduğunu savunan Netanyahu, “İran, aylar içinde nükleer bir test cihazı üretme aşamasına gelmişti. Artık bekleyemezdik. Sadece kendimizi değil, dünyayı da korumak zorundaydık” diyerek saldırıların uluslararası meşruiyet taşıdığı görüşünü dile getirmişti.
Rejim değişikliği ima edildi
Netanyahu’nun dikkat çeken açıklamalarından biri de İran’daki mevcut rejimle ilgili oldu. Rejim değişikliğinin İsrail’in hedefi olup olmadığı yönündeki soruya cevap veren Netanyahu, “Sonuç bu olabilir. İran rejimi artık çok zayıf. Halkının nefes almasını engelliyorlar. İran halkının harekete geçme kararı kendi ellerindedir” diyerek açıkça İran’da bir iç isyan beklentisi taşıdıklarını ima etti.
Bölgesel endişe büyüyor
İsrail’in İran’a karşı başlattığı bu geniş çaplı operasyon, bölge ülkelerinde derin endişeye yol açmış durumda. Özellikle Körfez ülkeleri başta olmak üzere birçok devlet, hava sahalarını kısmen kapatırken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi acil toplantı çağrısı aldı. İran’dan henüz Netanyahu’nun son açıklamalarına resmi bir yanıt gelmedi ancak İran Devrim Muhafızları’nın alarm seviyesini en üst düzeye çıkardığı bildirildi.