ABD’nin İsrail’e mühimmat sevkiyatı yapması ve eski Başkan Donald Trump’ın İran’a saldırı planlarını reddettiği iddialarının ardından gelen bu çıkış, bölgedeki çatışma ihtimalini yeniden gündeme taşıdı.
Katz: "Gerekirse vururuz"
İsrail’in İran’a karşı yıllardır sürdürdüğü sert güvenlik politikası doğrultusunda konuşan Katz, nükleer silaha sahip bir İran’ın yalnızca İsrail için değil, bölgesel ve küresel güvenlik açısından da ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Katz, "İran’a karşı kararlıyız, nükleer silah elde etmelerine izin veremeyiz. Gerekirse askeri müdahaleye hazırız" ifadelerini kullandı.
Trump saldırı planını geri mi çevirdi?
The New York Times’ın gündeme getirdiği habere göre, İsrail, geçtiğimiz mayıs ayında İran’ın nükleer tesislerini hedef alan kapsamlı bir saldırı planını Beyaz Saray’a sundu. Ancak dönemin ABD Başkanı Donald Trump, bu plana sıcak bakmayarak diplomatik çözüm yollarını tercih etti. Ne Beyaz Saray ne de İsrail Başbakanlık Ofisi bu iddiaları açıkça yalanlamadı. Trump ise konuyla ilgili olarak, “Bu konuda acil davranmadık, ama hiçbir şeyden vazgeçmiş değiliz” diyerek saldırı planlarının rafa kalkmadığı sinyalini verdi.
ABD'den İsrail'e kritik mühimmat desteği
Bölgede askeri hareketliliğin artmasına neden olan bir diğer gelişme ise ABD’nin İsrail’e gerçekleştirdiği mühimmat sevkiyatı oldu. İsrail’in devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, ABD’ye ait 9 askeri nakliye uçağı, sığınak delici bomba taşıyabilecek mühimmatla İsrail’e ulaştı. Bu sevkiyat, İran’a yönelik olası bir askeri operasyon hazırlığı iddialarını güçlendirdi.
Tahran'dan yanıt bekleniyor
İsrail’in açıklamaları ve ABD’nin askeri desteği karşısında gözler şimdi Tahran yönetimine çevrilmiş durumda. İran’ın nükleer programı üzerindeki denetimin arttırılması ve diplomatik temasların yeniden başlaması için uluslararası baskı da artarken, bölgenin yakın gelecekte yeni bir çatışma eşiğine gelip gelmeyeceği merak konusu.
