Meclis’te gündeme gelen torba yasa teklifinden, dış politikaya ve İran-İsrail gerilimine kadar birçok konuda hükümete yüklendi. “Bu kara bulutlar, memleketimizin üzerinden bir daha toplanmamak üzere dağıtılacaktır” diyen Dervişoğlu, yaklaşan seçimleri işaret ederek “Bu milletin ‘dur’ diyeceği takvim yaklaşmaktadır” dedi.
DEM Parti'li vekilin sözlerine sert tepki
Dervişoğlu, 18 Haziran'da Meclis Genel Kurulu'nda bir DEM Parti milletvekilinin Türk milletini ve Talat Paşa'yı hedef alan ifadeler kullandığını belirterek, “Türk milletine ‘soykırım’ iftirasında bulunmak, tarihimize yöneltilmiş düşmanca bir saldırıdır” ifadelerini kullandı. Bu sözlere karşı direnç gösteren milletvekillerini tebrik eden Dervişoğlu, benzer durumlarda daha önce tepki gösteren Cumhur İttifakı üyelerinin bugün sessiz kaldığını söyleyerek iktidarı “ilkesiz ve teslimiyetçi” olmakla suçladı.
İYİ Parti'den TBMM Başkanlığı'na başvuru
İYİ Parti’nin, söz konusu ifadelerin Meclis tutanaklarından çıkarılması ve ilgili milletvekilinin Meclis İçtüzüğü’ne göre cezalandırılması için TBMM Başkanlığı’na resmi başvuruda bulunduğunu aktaran Dervişoğlu, diğer partilere de konuyla ilgili ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirtti.
“Rant için anayasa çiğneniyor”
AK Parti tarafından hazırlanan yeni torba yasa teklifini de eleştiren Dervişoğlu, “AK Parti iktidarının semirttiği 3 holdingin menfaatlerine yasa yapılmaya çalışılıyor” dedi. Çevresel denetim mekanizmalarının işlevsizleştirilmeye çalışıldığını öne süren Dervişoğlu, orman arazilerinin maden şirketlerine devri için anayasanın 169. maddesinin açıkça ihlal edildiğini savundu. “Siz anayasayı çiğnemeden iş yapamıyor musunuz?” diye soran Dervişoğlu, iktidarın kamu yararını değil, rant çevrelerini öncelediğini dile getirdi.
“İran-İsrail çatışması bölgeyi ateşe atar”
İran ve İsrail arasında artan gerilime de değinen Dervişoğlu, bölgede yeni bir “Pandora kutusunun” açıldığını ifade etti. Suriye krizinin etkilerinin dahi aşılabileceğini belirten Dervişoğlu, İncirlik Üssü ve Kürecik Radar Üssü’nün bu süreçte hangi amaçlarla kullanıldığının kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini söyledi.
“Terör tehdidi sadece Türkiye'de değil, bölgede pusuda”
PKK ve İran’daki uzantısı PJAK’ın emperyal güçler tarafından kullanılma riskine dikkat çeken Dervişoğlu, bu örgütlerin bölgeyi istikrarsızlaştırmak adına tetikte olduğunu vurguladı. Türkiye'nin, bölücü teröre karşı sadece kendi sınırlarında değil, İran Azerbaycanı’ndaki Türk kardeşlerinin güvenliği açısından da sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
“Hava savunma sistemine ve savaş uçağına ihtiyaç var”
İsrail'in Türkiye’yi hedef alabileceği iddialarını da değerlendiren Dervişoğlu, bu söylemlerin siyasi araç yapılmadan, gerekli savunma yatırımlarının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Özellikle entegre bir hava savunma sistemi ve modern savaş uçaklarına duyulan ihtiyaca dikkat çekti.
“En büyük milli güvenlik sorunumuz: yönetim zaafı”
ABD Başkanı Donald Trump'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a “istediğini yaptırabildiği” yönündeki ifadelerini hatırlatan Dervişoğlu, “Cumhur Koalisyonu Türkiye’nin stratejik yüküne ve en zayıf halkasına dönüşmüştür” dedi. İktidarın iç cepheyi sağlamlaştırmaktan anladığının terör örgütleriyle müzakere olduğunu savunan Dervişoğlu, “23 yıldır yönettiğiniz bu devletle, tarihiyle, kurumlarıyla kavganız ne zaman bitecek?” sorusunu yöneltti.