Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 2025 yılının ikinci Enflasyon Raporu’nun tanıtımı kapsamında İstanbul Finans Merkezi’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına, “Sıkı para politikamızın sonuçlarını kademeli şekilde almaya devam ediyoruz” diyerek başlayan Karahan, mart ve nisan aylarında finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalar karşısında Merkez Bankası’nın gerekli adımları proaktif bir şekilde attığını belirtti.
Kararlı duruş vurgusu
Para politikasındaki kararlı duruşun süreceğini kaydeden Karahan, “Dezenflasyonun devamını sağlamak amacıyla önümüzdeki dönemde de sıkı para politikasını sürdüreceğiz” dedi. Karahan, küresel ticaret ve ekonomi politikalarındaki belirsizliklerin yüksek seviyelerde olduğunu ve bazı tarife adımlarının küresel enflasyon beklentilerini artırdığını ifade etti.
Talep dengeleniyor, üretim artıyor
Sıkı para politikasının iç talep yapısını daha dengeli hale getirdiğini kaydeden Karahan, 2025 yılının ilk çeyreğinde sanayi ve hizmet üretiminde artış yaşandığını söyledi. Ayrıca iş gücü piyasasında, manşet işsizlik oranının ima ettiğinden daha az bir sıkılık bulunduğunu ifade etti.
Enflasyonda ana eğilim yatay
Yurt içi talebin öngörülerin üzerinde kaldığını belirten Karahan, “İlk çeyrekte talep koşullarının enflasyonu düşürücü etkisi azalmıştır” dedi. 2025 yılı için cari açığın milli gelire oranının 2024’e göre biraz daha yüksek olabileceğini ancak yine de uzun dönem ortalamalarının altında kalacağını tahmin ettiklerini açıkladı.
2024 Haziran ayında başlayan dezenflasyon sürecinin kesintisiz şekilde sürdüğünü vurgulayan Karahan, son üç aylık verilere göre ana enflasyon eğiliminde yatay bir seyir olduğunu ve temel mal enflasyonunun nisan ayında güçlendiğini bildirdi.
Hizmet enflasyonundaki düşüşün de belirginleştiğini belirten TCMB Başkanı, “Ana eğilim göstergeleri, dezenflasyon sürecinin devam ettiğine işaret etmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
TCMB Başkanı Fatih Karahan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Enflasyonun 2025’te yüzde 24’e, 2026’da yüzde 12’ye ve 2027’de yüzde 8’e gerileyeceği tahmin edilmektedir. Politika tepkisiyle tahminler üzerindeki yukarı ve aşağı yönlü etkiler birbirini dengelemiştir. Belirsizliklerin geçmiş döneme göre daha yüksek olduğunu da göz önünde bulundurarak ihtiyatlı ve sıkı para politikası duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz."