Konya’da 1992 yılından bu yana yerel radyo işletmeciliği yapan Mustafa Öztürk İşler, mesleki birikimini ve nostaljisini geleceğe taşımak amacıyla stüdyosunun bir bölümünü müzeye dönüştürdü. 90’lı yıllarda kullanılan ses mikserleri, kasetçalarlar, CD oynatıcılar ve dönemin müzik arşivleriyle donatılan bu özel alan, genç nesillere analog radyo yayıncılığının nasıl yapıldığını gösteriyor.
Mustafa Öztürk İşler, müzeyi kurma amacını şu sözlerle anlattı:
“Z kuşağının müziğe erişimi artık çok kolay. Ancak geçmişte müzik dinlemek için büyük emek harcanıyordu. O dönemin yayıncılık ruhunu ve kültürünü yeni nesle anlatmak istiyoruz. Kaset, kasetçalar nedir; ‘istek parça’ ne demekti, bunları göstermek önemli. Bu müzeyle hem geçmişi hatırlatıyor hem de geleceğe belge bırakıyoruz.”
İşler, bugüne kadar birçok radyo çalışanının bu stüdyolarda yetiştiğini, içlerinden akademisyenler ve ulusal radyolarda görev yapan isimler çıktığını da hatırlatarak, "Bu müze aynı zamanda onların emeklerine de bir saygı duruşudur" dedi.
“Kaseti bilmeyen bir nesil var”
Müze fikrine destek veren genç radyo programcısı Muhammet Ali Bilgiç ise, “Bugünün gençleri için müziğe ulaşmak birkaç tıkla mümkün. Ama o dönemlerde radyocular, bir sonraki şarkıyı zamanında yetiştirmek için büyük çaba sarf ederdi. Bu müze o emeği gözler önüne seriyor. Biz de programlarımızda bazen plaktan şarkılar çalıyoruz, böylece nostaljik bir hava yakalıyoruz” diye konuştu.
Ziyaretçilerin ilgi gösterdiği Radyo Müzesi, hem bir kültürel mirası yaşatıyor hem de radyo yayıncılığının bilinmeyen yönlerine ışık tutuyor.
