Kayseri’nin Kocasinan ilçesindeki Hacı Rukiye Gazioğlu Huzurevi, yalnız yaşayan veya desteğe ihtiyaç duyan 110 vatandaşa ev sahipliği yapıyor. Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı huzurevi, sadece barınma değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik destek sağlayan örnek bir uygulamaya da imza atıyor. Bahçede oluşturulan 30 hobi alanı, yaşlı sakinlere terapi gibi geliyor.
Yaklaşık 5 metrekarelik alanlara sebze eken huzurevi sakinleri; domates, salatalık, biber, maydanoz, marul gibi ürünleri yetiştirerek hem kendi tüketimini sağlıyor hem de bu faaliyet sayesinde sosyal etkileşim kuruyor. Yaşlılar, ürünlerini paylaşıyor, birlikte ekiyor, birlikte hasat ediyor.
Hasan Alıcı: Huzurun kralını burada buldum
Yaklaşık 4,5 yıldır huzurevinde kalan 65 yaşındaki Hasan Alıcı, CİMER üzerinden yaptığı başvuruyla huzurevine yerleştirildiğini anlatarak, “Burayı ekiyor biçiyorum, herkes yiyor. Para pul istemiyorum. Devletimize, milletimize çok teşekkür ederim. Burası bana huzurun kralını veriyor” sözleriyle memnuniyetini dile getirdi.
Alıcı, bahçesinde domates, biber, tere, pancar, sarımsak ve maydanoz gibi birçok sebze yetiştiriyor. Tarıma olan ilgisinin Mersin’deki çiftçilik geçmişinden geldiğini belirten Alıcı, “Fidanları serada yetiştiriyorum. Her gün bahçedeyim, burası benim hayat kaynağım” dedi.
Ayşegül Basın: Bu hazzı başka yerde bulamadım
Deprem sonrası yalnız kalan ve huzurevine başvuran 3 çocuk annesi Ayşegül Basın ise, buradaki yaşamdan memnun olduğunu belirtti. “Hobi bahçeleri bize ilaç gibi geldi” diyen Basın, “Toprakla uğraşmak sıkıntımızı alıyor. Beton binada ağrılarımız olurken burada toprağa basıyoruz, domatesin kokusunu alıyoruz. Bu hazzı hiçbir yerde bulamadım” diye konuştu.
Huzurevi Müdürü: Burada ticaret değil, imece var
Huzurevi Müdürü Mehmet Akbaş ise, hobi bahçelerinin sadece bir uğraş değil, aynı zamanda bir terapi alanı olduğunu belirtti. “Yaşlılarımız kahvaltıdan sonra bahçelerine gidiyor, stres atıyorlar. Burada mısırdan ayçiçeğine kadar birçok sebze yetişiyor. Herkes imece usulüyle ekip biçiyor, ticaret söz konusu değil. Toprakla uğraşmak, onları yeniden hayata bağlıyor” ifadelerini kullandı.