Bolu Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangında tatilcileri kurtarmak için alevlerin içine giren ve hayatını kaybeden İntörn Doktor Yiğit Gençbay’ın annesi Serpil Gençbay, davanın görüldüğü mahkemede müşteki olarak ifade verdi. Mahkeme çıkışında gazetecilere konuşan Gençbay, yargı süreciyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Kürsünün bu tarafı bambaşkaymış”
Ankara 11’inci İdare Mahkemesi Başkanı olan Serpil Gençbay, yıllar boyunca yargıç olarak görev yaptığını hatırlatarak, "Suçlularla kürsünün arkasından yüzleşmek başka, bu acıyı yaşayarak sanıkların karşısında oturmak bambaşkaymış" dedi. Gençbay, sanıkların savunmalarında hiçbir sorumluluğu kabul etmediğini vurgularken, “Adeta sıradan bir hukuk davası gibi davranıldı. Ne bir mahcubiyet, ne bir pişmanlık...” ifadelerini kullandı.
“Çalışanlardan kimse ölümedi”
Oğlunun ve bir arkadaşının, içeride kalanları kurtarmak için ikinci kez otele girdiğini belirten Gençbay, “Yönetimden ya da çalışanlardan kimse hayatını kaybetmedi. Hepsi rahatça çıkarken, tanımadıkları insanlar için ateşin içine giren çocuklarımız yaşamını yitirdi” dedi.
“Gerçek sorumlular hâlâ yargılanmıyor”
Yangınla ilgili sadece içeride bulunan sanıkların yargılanmasının yetersiz olduğunu belirten Serpil Gençbay, “Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi birçok kurum hakkında yaptığımız başvurular reddedildi. Soruşturma izinleri verilmedi. Bu yüzden mücadelemiz Danıştay’da sürüyor. Gerçek sorumlular hâlâ yargı önüne çıkmadı” dedi.
“78 can için değil, herkes için adalet”
Gençbay, verdikleri hukuk mücadelesinin yalnızca kendi çocukları için değil, herkesin daha güvenli bir geleceği için olduğunu söyledi. “Evlatlarımız geri gelmeyecek, ama bu adalet arayışı, gelecekte başka Yiğitlerin, Alplerin ölmemesi için. Sorumluluk alması gereken herkes yargılanmalı. İhmalin bedeli artık sessizce geçiştirilmemeli” dedi.
“Resmen ölüme terk edildiler”
Yaşananları “katliam” olarak nitelendiren Serpil Gençbay, “Sanki kimlerin kurtulacağı en baştan belliydi. Olay büyüyünce kurtarılan kurtarıldı, kalanlar kaderine terk edildi. Odalarında, koridorlarda öldüler. Resmen öldürüldüler” sözleriyle isyan etti.