Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’de yaşanan orman yangınlarının artışında nüfusun hızla çoğalmasının ve orman içi ya da yakınındaki konutların etkili olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yaşar, "Geçen yıl İzmir’in kuzeyinde yangınlar çıktı, bu yıl ise batı bölgesi alevlere teslim oldu. Son günlerde Karaburun, Seferihisar ve Menderes’te yangınlar yaşandı. Çeşme ve Ödemiş’te devam eden yangınlar ise kontrol altına alınamadı. Yüksek sıcaklık ve şiddetli rüzgarın olduğu mevcut şartlarda yangınların büyümesi kaçınılmaz"
İzmir’de Seferihisar, Menemen, Ödemiş ve Çeşme gibi birçok ilçede çıkan yangınlar, yüksek sıcaklık, düşük nem ve kuvvetli rüzgarın etkisiyle hızla yayılırken, ormanlar ve canlı yaşamı büyük zarar gördü. Alevler, yerleşim yerlerine de ulaşarak çok sayıda evi küle çevirdi.
Kuraklık ve tedbirsizlik yangını büyüttü
Prof. Dr. Yaşar, Ege Bölgesi’nde bu yıl çıkan yangınların beklenenden çok daha şiddetli olduğunu belirterek, "Geçen yıl haziranda İzmir’de yağış miktarı 0,4 milimetreydi, bu yıl ise hiç yağmur olmadı. Toprak nemsiz kaldı ve bölgede aşırı sıcaklıklar hüküm sürdü. Temmuz aylarında kuvvetli rüzgarlar yangının hızla yayılmasına neden oldu. Kuraklık ve rüzgar elverişli ortamı sağladı, ancak tedbirsizlik yangınların büyümesinde en büyük etken. Örneğin Aliağa’daki yangın fabrika atığından, Bornova’daki kaynak işinden, Seferihisar’daki elektrik tellerinden çıktı. Yangınların yüzde 90’ı insan kaynaklı, ancak bunların sadece yüzde 4’ü kasıtlı. İnsanlar neden kasıt arıyor, yangınların asıl nedeni ise ihmalkarlık" dedi.
Nüfus artışı orman yangını riskini artırıyor
Nüfus artışının orman yangını riskini artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar, "2008’de 3,75 milyon olan İzmir nüfusu şimdi 4,5 milyona ulaştı. 750 bin kişi şehrin dış çeperlerine yerleşti ve birçok ev orman sınırlarına dayandı. Geçen yıl Karşıyaka Yamanlar’da site ile orman arasında neredeyse hiç mesafe yoktu, yangın oraya ulaşmak üzereydi. Buca, Karşıyaka ve Bayraklı’da evler ormanla iç içe. Yazlık bölgeler de ormanlık alanların içine doğru genişliyor. Çeşme’de ise orman içindeki veya çok yakınındaki evler yanıyor. Böyle yerleşimlerde mutlaka yangına karşı önlemler alınmalı, ormanla yerleşimler arasında mesafe bırakılmalı, sitelerde yangın vanaları bulunmalı" diye konuştu.
Şiddetli rüzgarlar ve mevcut koşullar yangını büyütüyor
"Şu anda saatte 100 kilometreyi aşan çok sert rüzgarlar var. Böyle koşullarda ne uçak ne helikopter yangını söndürmede etkili olabilir" diyen Prof. Dr. Yaşar, yangınların tekrarını önlemek için kanunların sert uygulanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca valiliklerin 1 Haziran-31 Ekim arasında orman girişlerini yasakladığını ancak bunun yılın tamamına yayılması gerektiğini belirtti. Belediyelerin kontrollü piknik alanları oluşturması ve ormanlara yaz-kış girişlerin kesinlikle yasaklanması gerektiğini sözlerine ekledi.
