Türkiye

İstanbul'da 3,8 büyüklüğünde deprem: Uzmanlardan Kumburgaz Fayı uyarısı

İstanbul bir kez daha deprem gerçeğiyle yüzleşti. Silivri ilçesi açıklarında meydana gelen 3,8 büyüklüğündeki deprem, şehir genelinde hissedilirken uzmanlar, Marmara Denizi’ndeki aktif fay hatlarına dikkat çekti.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) verilerine göre deprem, saat 14.24’te 8,8 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı, başta Silivri ve çevresi olmak üzere İstanbul’un pek çok noktasında hissedildi. Vatandaşlar sosyal medyada yaşadıkları endişeyi paylaştı. Yetkililer, şu ana kadar olumsuz bir durumun bildirilmediğini açıkladı.

23 Nisan’daki 6,2’lik depremin devamı mı?

Deprem sonrası NTV canlı yayınına bağlanan Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, Silivri’deki bu son sarsıntının, 23 Nisan’da aynı bölgede meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin artçısı olabileceğini ifade etti. Tüysüz, “Bölgede o günden bu yana sismik hareketlilik devam ediyor. Bu tür küçük ölçekli depremler beklenen bir durum. Endişe edilmemeli” diye konuştu.

Ancak Tüysüz, Marmara Denizi içinde kırılmamış faylara da dikkat çekerek, “İstanbul büyük bir depreme gebedir. Ne zaman olacağını bilemeyiz ama İzmit Körfezi çıkışından Adalar önüne ve Boğaz açıklarına kadar olan fay hattı kırılmayı bekliyor” uyarısında bulundu.

Naci Görür: “Kumburgaz Fayı zorlanıyor”

Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada önemli bir noktaya vurgu yaptı. Görür, bugün meydana gelen depremin, 23 Nisan’daki büyük depremin kırdığı fayın henüz kırılmayan bölümünde gerçekleştiğini belirterek, “Kumburgaz Fayı zorlanıyor ve üzerindeki stres alanı değişime uğruyor. Yerel ve merkezi yönetim dikkatli olmalı” ifadelerini kullandı.

Uzmanlardan ortak çağrı: Tedbirler hızla hayata geçirilmeli

Deprem uzmanları, Marmara Denizi’ndeki her yeni sarsıntının, beklenen İstanbul depremi gerçeğini unutturmaması gerektiğini vurguluyor. “Kentsel dönüşümden, afet bilincine kadar tüm hazırlıkların hızlanması hayati önem taşıyor” diyen uzmanlar, olası bir büyük depremde can ve mal kaybının en aza indirilmesinin ancak önleyici tedbirlerle mümkün olacağını hatırlatıyor.