15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü dolayısıyla açıklama yapan iş dünyasının önemli temsilcileri, Türkiye’nin sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik bağımsızlığının da hedef alındığını belirtti. Açıklamalarda ortak vurgu, üretime, ihracata ve kalkınmaya olan bağlılık oldu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, “Ülkemizin köklü demokrasisi, millî iradesi ve istikbaline göz diken kirli ellerin emellerine ulaşamadığı 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen hafızalarımızda bıraktığı derin izleri unutmadık ve unutmayacağız. İş dünyası olarak milletimizden aldığımız güçle; üretime, ihracata, yatırımlarımıza ve ülkemize sahip çıktık ve çıkmaya devam ediyoruz” diyerek ekonomideki kararlılığı vurguladı.
Olpak, DEİK’in küresel ticaretteki rolünü de şu sözlerle ifade etti: “Türk iş dünyamızın Kuzey Yıldızı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) olarak, 40 yıldır olduğu gibi bugün de ortak paydamız Türkiye’nin güçlü ve aydınlık yarınları için ticari diplomasi faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Dünyanın dört bir yanına yayılmış 153 İş Konseyimiz ile küresel ticaretin kalbinin attığı her coğrafyada bayrağımızı gururla dalgalandırmaya devam edeceğiz.”
“Demokrasinin yanındayız”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, demokrasiye sahip çıkmanın önemine dikkat çekti:
“15 Temmuz darbe girişiminin 9. yıl dönümünde, Türkiye’nin demokrasisine ve hukuk devleti yapısına kasteden ‘alçakça saldırıyı’ unutmadık, unutmayacağız. TOBB ve oda-borsa camiası olarak demokrasinin, milletimizin ve devletimizin yanındayız. Türk iş dünyası olarak demokrasi mücadelesinde hayatını kaybeden millî direnişin kahraman şehitlerine Allah’tan rahmet, kıymetli ailelerine sabırlar diliyoruz, gazilerimizi minnetle anıyoruz.”
“Darbeler dönemi kapandı”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de 15 Temmuz’un Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’de darbeler dönemini ebediyen kapattı. İstanbullu tüccarlar olarak, ticaretin ve ekonominin çarklarının vatan toprağını şenlendiren özgürlük rüzgarıyla döneceğine inandık. Bu inancımız üretimimizin en büyük itici gücü oldu” ifadelerini kullandı.
“İhracatı milli görev biliyoruz”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, üretim ve ihracatın Türkiye'nin kalkınma hamlesindeki yerini vurguladı:
“Türkiye’yi kalkındırmanın, milletin refahını artırmanın yolu üretimden ve ihracattan geçiyor. İşte bu nedenle üretimi ve ihracatı millî bir görev bilinciyle ele alıyoruz. Tüm stratejilerimizi, uzun vadede Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma hedefiyle kurguluyoruz.”
“Üretim ve istihdamla değer katacağız”
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, 15 Temmuz’un toplumsal dayanışmanın en büyük örneği olduğunu belirterek, “Kimya sektörü olarak bizler de ekonomik bağımsızlığımızı güçlendirme sorumluluğumuzun bilinciyle üretmeye, istihdam sağlamaya ve ihracatla ülkemize değer katmaya devam ediyoruz. 15 Temmuz aynı zamanda Türkiye’nin birlik ve beraberlik içinde neler başarabileceğinin de bir simgesi hâline geldi. Bu ruhla ülkemizin sanayide ve ihracatta güçlü bir konuma ulaşması için üzerimize düşen görevi yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.
“Millet iradesi dünyaya örnek oldu”
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 15 Temmuz’un Türkiye’nin demokrasiye olan bağlılığını tüm dünyaya gösterdiği bir tarih olduğunu ifade etti:
“15 Temmuz, milletimizin demokrasiye birlik ve beraberlik içinde sahip çıktığı, özgürlüğüne ve bağımsızlığına olan bağlılığını kararlılıkla ortaya koyarak dünyaya gösterdiği gündür. Karanlık ve ihanet dolu darbeye karşı çıkılan bu günün yıldönümünde demokrasimize olan bağlılığı, inancımızı bir kez daha vurguluyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.”
“15 Temmuz sadece demokrasiye değil, ekonomimize de saldırıydı”
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran ise 15 Temmuz’un sadece siyasi değil, ekonomik bir hedefi de bulunduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“15 Temmuz hain darbe girişiminin sadece demokrasiye değil, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığına, üretim gücüne ve kalkınma iradesine karşı yapılmış alçak bir saldırı. İş dünyası olarak o karanlık geceyi unutmadık, unutturmayacağız. Milletin iradesini ve ekonomik bağımsızlığımızı daha da güçlendirmek için aynı kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz.”