A Haber canlı yayınında gündemi değerlendiren Fidan, İran’ın nükleer programına yönelik son saldırılar ve İsrail-İran geriliminin gölgesinde tarafların masaya dönmesi gerektiğini vurguladı.
“Sadece geçici bir sessizlik var”
Fidan, İsrail’in İran’a yönelik şiddetli saldırılarının ardından bölgede şimdilik bir sessizlik süreci yaşandığını ancak bunun kalıcı barış anlamına gelmediğini söyledi. Fidan, “Bu savaş sadece iki ülkeye değil, tüm bölgeye ağır bir fatura çıkarıyor. Şu an bir sessizlik var ama bunu sürdürülebilir kılmak için İran ve Amerika arasında anlaşma yapılması şart.” dedi.
“Tahran’ın nükleer kapasitesine ağır darbe”
Son çatışmaların İran’ın nükleer altyapısına verdiği zarara da dikkat çeken Fidan, “Amerika’nın operasyonları sonrası İran’daki nükleer tesislerin büyük ölçüde hasar aldığı aşikar. Artık ciddi şekilde darbe almış bir nükleer programdan bahsedebiliriz.” diye konuştu.
“Masaya dönüş için zemin var”
Washington ile Tahran’ın müzakere masasını yeniden kurabileceğini belirten Fidan, “Gördüğümüz kadarıyla her iki tarafın da masaya oturma iradesi var. Avrupalı aktörlerin de devreye girdiği bir süreç yürütülüyor. Umman’da başlatılan görüşmelerin tekrar aktive edilmesi gündemde.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye arabulucu rolüne hazır”
Türkiye’nin bölgedeki krizlerde aktif diplomasi yürüttüğünü hatırlatan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arabulucu rolüne her zaman hazır olduklarını belirtti. Fidan, “Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı’nda olduğu gibi İran-ABD hattında da yapıcı fikirlerle tarafları buluşturmaya çalışıyoruz. Yaratıcı çözümlere ihtiyaç var.” dedi.
“Temel mesele barışçıl zenginleştirme hakkı”
Fidan, müzakerelerin en kritik başlığının uranyum zenginleştirme hakkı olacağını vurgulayarak, “Amerika İran’da hiçbir zenginleştirme faaliyeti olmamasını istiyor. İran ise barışçıl nükleer faaliyetlerin uluslararası hukuktan doğan hakkı olduğunu savunuyor. Burada denge kurulması şart.” değerlendirmesini yaptı.
Son olarak Fidan, bölgenin yeni bir çatışma sarmalına girmemesi için İran ve ABD arasında makul bir mutabakat sağlanabileceğine inandığını belirterek, “Tüm mesele, tarafların iyi niyet göstermesinde. Biz de elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz.” dedi.
