Çevre - İklim

Dünya'nın derin denizleri hâlâ keşfedilmeyi bekliyor

Yeni bir bilimsel araştırma, derin deniz tabanının bugüne kadar yalnızca yüzde 0.001’inin görsel olarak kaydedilebildiğini ortaya koydu. Uzmanlara göre bu durum, okyanusların korunması açısından büyük bir risk oluşturuyor.

Dünya yüzeyinin büyük bir bölümü okyanuslarla kaplı olsa da, gezegenimizin en geniş ekosistemi olan derin denizlerin tabanı neredeyse hiç keşfedilmemiş durumda. Ocean Discovery League, Scripps Okyanografi Enstitüsü ve Boston Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir araştırma, şimdiye kadar insanlık tarafından yalnızca derin deniz tabanının yüzde 0.0006 ila 0.001’inin görsel olarak belgelenebildiğini gösteriyor.

Bu oranın en üst sınırı bile yalnızca 3.823 kilometrekarelik bir alana karşılık geliyor. Bu büyüklük, ABD’nin en küçük eyaletlerinden biri olan Rhode Island'dan biraz daha fazla ya da Belçika'nın sadece onda biri kadar. Çalışmanın başyazarı olan derin deniz kaşifi Katherine Bell, bu verilerin daha iyi anlaşılabilmesi için çeşitli coğrafi karşılaştırmalar sundu.

Derin deniz tabanı, Dünya yüzeyinin üçte ikisini oluşturuyor

Araştırmacılar, 200 metreden daha derin 43.000’den fazla dalış kaydını inceleyerek derin deniz keşiflerinin kapsamını ve tarihsel gelişimini analiz etti. Ancak bu kayıtlara, özel sektörün yürüttüğü petrol ve gaz aramaları dahil edilmedi. Çalışmada yer alan verilerin yaklaşık yüzde 30’u ise 1980 öncesine ait siyah-beyaz ve düşük çözünürlüklü görüntülerden oluşuyor.

Derin denizler, Dünya yüzeyinin yüzde 66’sını oluşturmasına rağmen bu alanların yalnızca küçük bir bölümü araştırılabilmiş durumda. Üstelik araştırmaların büyük çoğunluğu, son yıllarda kıyılara ve sığ bölgelere kaymış durumda. 1970’lerde dalışların yaklaşık yüzde 60’ı 2.000 metreden daha derin bölgelere yapılırken, günümüzde bu oran dörtte bire kadar düştü.

Beş ülke, derin okyanus keşiflerinin çoğunu gerçekleştirdi

Bugün itibarıyla dünya genelinde derin okyanus tabanlarının keşfi konusunda en fazla çalışmayı gerçekleştiren ülkeler arasında Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Yeni Zelanda, Fransa ve Almanya yer alıyor. Bu durum, derin deniz araştırmalarında küresel eşitsizliklerin de altını çiziyor.

Koruma çalışmaları için keşif zorunlu

Ocean Discovery League Başkanı Katherine Bell, iklim değişikliği ve derin deniz madenciliği gibi artan tehditler karşısında, derin okyanusların büyük ölçüde bilinmezliğini korumasının bilimsel ve politik açıdan ciddi sorunlar doğurduğunu ifade etti.

Bell, "Doğru kaynak yönetimi ve etkili koruma stratejileri geliştirebilmemiz için derin okyanusların ekosistemlerini çok daha iyi tanımamız gerekiyor" dedi. Araştırmaya göre, dünya genelinde 1.000’den fazla keşif platformu kurulsa bile, mevcut hızla derin deniz tabanının tamamen haritalanması yaklaşık 100.000 yıl sürecek.

Bu çarpıcı veriler, derin okyanusların korunması ve araştırılması konusunda daha kapsayıcı ve küresel bir seferberliğin gerekliliğine dikkat çekiyor.