Yangının ardından başlatılan soruşturma kapsamında müteahhit ve yapı sorumlularının da aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı. Yangının çıktığı binanın ikinci katında oturan üç çocuk annesi Leyla Dinç, facia gecesini anlatırken gözyaşlarını tutamadı. “Yemek hazırlıyordum. Bir anda binadan çığlık sesleri yükseldi. Kapıyı açtığımda göz gözü görmüyordu. Küçük çocuğum kucağımdaydı. Kaçmaya çalışırken birinci katta bayılmak üzereydim” diyen Dinç, yoğun dumandan etkilenerek ambulansta oksijen desteği aldığını söyledi.
Dinç, “İtfaiye geç geldi. Ekipler geldiğinde üst katlara ulaşamadılar. Daha fazla can kaybı olabilirdi. Kimin ihmali varsa ortaya çıkarılsın, bu acı başka ailelerin başına gelmesin” dedi.
“Gece olsaydı felaket olurdu”
Apartmanın giriş katında görevli olan Mehmet Fidanten ise ilk başta daire yangını zannettiklerini, ancak ara boşluktan yükselen alevleri görünce durumun ciddiyetini anladıklarını belirtti. Fidanten, “Doğal gaz ve elektriği kestim. Ancak dumandan içeri giremedik. Eğer yangın gece saatlerinde çıkmış olsaydı, belki de binadaki birçok insan hayatını kaybedebilirdi” ifadelerini kullandı.
Fidanten, nakliye firmasına ait bir asansörle çok sayıda kişinin tahliye edildiğini, bina sakinlerinin şu anda geçici olarak yakınlarının yanına yerleştiğini aktardı.
Soruşturma sürüyor
Yangın sonrası hastaneye kaldırılan 17 kişiden 36 yaşındaki anne Bircan Çavdar ile çocukları Yunus Emre (12), Elif (10) ve Zeynep (4) hayatını kaybetmişti. Olay sonrası başlatılan soruşturma kapsamında binanın müteahhidi, yöneticisi, şantiye şefi, yapı denetim sorumlusu ve inşaat mühendisi gözaltına alındı. Şüphelilerin adliyedeki işlemleri devam ediyor.