İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Asgari ücretin mevcut haliyle yetersiz kaldığını belirten Dervişoğlu, bu ücretin en az 29 bin 850 TL’ye çıkarılması gerektiğini ve aynı zamanda bu rakamın en düşük emekli maaşı olarak da kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
Konuşmasının başında, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tahliyesine değinen Dervişoğlu, "Ancak ifade etmeliyim ki biz, hukuka uygun olmayan bir tutuklamanın, aylarca süren hak mahrumiyetinin tahliye ile neticelenmesine değil, Ümit Özdağ'ın Silivri'den kurtulmasına seviniyoruz. Tekrar aramıza hoş geldin diyoruz" diyerek geçmiş olsun dileklerini iletti.
“Asgari ücret en az 29 bin 850 TL olmalı”
Türkiye’nin uzun süredir ekonomik bir kriz yaşadığını vurgulayan Dervişoğlu, vatandaşın maaşlarının adeta “sadakaya dönüştüğünü” ifade etti. Özellikle çalışan kesimin büyük çoğunluğunun asgari ücret ya da ona yakın maaşlar aldığını belirten Dervişoğlu, mevcut ekonomik koşullarda bu düzeyde bir gelirin geçinmek için yeterli olmadığını söyledi.
“Bizim hesabımız ve önerimize göre de asgari ücret bugün en az 29 bin 850 TL olmalıdır. Önerimiz budur. Ayrıca bu ücret en düşük emekli maaşı olmalıdır” diyen Dervişoğlu, bu artışın hem çalışanların insanca yaşaması hem de toplumun genel refahı için zorunlu olduğunu kaydetti.
“Devlet, bu artışı acilen gerçekleştirmeli”
Asgari ücret artışının işverenleri zorladığına yönelik eleştirileri de değerlendiren Dervişoğlu, bu noktada devletin devreye girerek işvereni desteklemesi gerektiğini ifade etti. “Vergi muafiyeti mi, doğrudan destek mi; hepsini yapmaya imkanlar ve yasalarımız müsaittir” sözleriyle çözüm önerilerini sıralayan Dervişoğlu, ücretin yılda iki kez güncellenmesinin yasal zorunluluk haline getirilmesini de önerdi.
Eğitim konusuna da dikkat çeken Dervişoğlu, teknolojik gelişmelerin farkında olunması gerektiğini belirterek, "21’inci yüzyılın ilk çeyreği geride kalmışken 'Bugün biz neredeyiz, yarın nerede olacağız?' sorusunu sormadan yapılacak siyasetin bir anlamı yoktur" dedi.
Ekonomik yetersizliklerin artık bir insanlık dramına dönüştüğünü vurgulayan Dervişoğlu, "Bu lütuf değil, haktır. Bu asıl toplumsal bekamızdır" diyerek devletin vatandaşını korumakla yükümlü olduğunun altını çizdi.