Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) gözler, 30 Haziran Pazartesi günü Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek kurultay davasının yeni duruşmasına çevrildi. Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve üç delegenin başvurusuyla açılan davada, 38. Olağan Kurultay’ın iptali ve parti yönetiminin görevden alınması talep ediliyor.
Daha önce 26 Mayıs’ta görülen duruşmada mahkeme, 6 Nisan’da yapılan olağanüstü kurultayın iptali talebini reddetmiş, ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamenin akıbetine dair müzekkere yazılmasına karar vermişti. Söz konusu iddianame Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilip yetkisizlik gerekçesiyle ağır ceza mahkemesine gönderilmişti. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin değerlendirmesi ise sürüyor.
Kılıçdaroğlu: Partiyi kayyuma bırakmam
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, davanın sonucu olarak “mutlak butlan” kararı çıkması halinde partiyi kayyuma bırakmayacağını daha önce açıklamıştı. Bu açıklama parti içindeki tartışmaları daha da alevlendirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, davaya tepki göstererek, “Partiyi seçilmeyen kimseye teslim etmeyeceğiz. Partisini seven kim varsa bu akıl tutulmasından uzak dursun” ifadelerini kullandı.
Tutuklu durumda bulunan ve davanın iddianamesinde adı geçen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, “Mutlak butlan hevesinde olanlar utançla hatırlanır, lanetlenir, tenezzül etmeyin!” çıkışıyla dikkat çekti.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da sürecin partiye zarar vereceğini belirterek, “Bu şekilde bir siyaset olursa bu parti bölünür. Benim de siyaset yapmaktan vazgeçebilirim” mesajını verdi.
CHP'de her senaryo için hazırlık yapılıyor
CHP yönetimi, 30 Haziran’daki duruşmadan karar çıkmasını beklemiyor ancak tüm olasılıklara karşı hazırlık yapıldığını belirtiyor. Partide en kötü senaryo, mahkemenin “mutlak butlan” kararıyla birlikte mevcut yönetime ihtiyati tedbir kararı vermesi olarak değerlendiriliyor. Böyle bir durumda yönetim görevden alınabilir ve parti geçici olarak eski yönetime teslim edilebilir.
CHP Genel Merkezi bu tür bir gelişmeye karşı itiraz sürecini devreye sokmayı, eş zamanlı olarak da Olağan Kurultay sürecini başlatmayı planlıyor. Parti Meclisi’nin de bu durumda kilit rol oynayacağı, eğer istenen yapı oluşmazsa bazı üyelerin istifa ederek partiyi Olağanüstü Kurultay’a götürme yolunu açabileceği ifade ediliyor.
CHP’nin hukukçuları ise Yüksek Seçim Kurulu’nun 4-5 Kasım 2023 tarihli kurultayla ilgili kesin karar verdiğini hatırlatarak, davanın genel seçim süreci ve diğer seçimlerin hukuki geçerliliği üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği uyarısında bulunuyor.