Türkiye

Buğra Kavuncu’dan komisyon tepkisi

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, süreç komisyonuna üye vermeyen İYİ Parti yerine komisyon üyesi 3 partiden yeni üye istenmesine tepki gösterdi. Kavuncu, “Bizim boşalttığımız koltukları diğer siyasi partilerden üye alarak doldurmak kabul edilebilir bir yaklaşım değildir” dedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, TBMM’de gündeme dair basın toplantısı düzenledi.

Sahte diploma skandalına değinen Kavuncu, “Bu olay bugünkü iktidarın yaşadığı savrulmanın çok açık bir göstergesi” değerlendirmesini yaptı.

İki memurun, e-imzalarının başkaları tarafından kullanıldığını fark etmesi üzerine soruşturmanın başladığına işaret eden Kavuncu, “Bu işi organize edenlerin dikkatsizlikleri olmasa bu işi de öğrenemeyecektik” dedi.

İktidarın her alanı tahrip ettiğini savunan Kavuncu, daha önce aynı suçtan yakalanan şebekenin daha sonra serbest bırakıldıklarına işaret etti.

İktidarın ayakta kalabilmek için sadece kendisine odaklandığını dile getiren Kavuncu, “Deprem oluyor, on binlerce insanımızı kaybediyoruz. Orman yangınları çıkıyor, yüzbinlerce hektar orman alanımız heba oluyor. O kadar kendilerine odaklanıyorlar ki; dün terörist dedikleriyle bugün bizlere özgürlük savaşçısı olarak dayatmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

Kavuncu, sahte diploma skandalıyla birlikte ‘alın teriyle çalıştığımda bir yere varırım’ düşüncesinin tahrip edildiğini ekledi.

“Sınırsız güç nasıl bir canavara dönüştü bunu hep birlikte görüyoruz” diyen Kavuncu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bu canavarı beslediğini söyledi.

Gençlere seslenen Kavuncu, “Bu iktidarın artık anlatacağı bir şey kalmadı. Türkiye yeni bir hikaye yazacak. Bu da gençlerle yazılacak” dedi.

TBMM’deki komisyona yeni üyeler

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’a yapılan çağrıyla başlayan süreç kapsamında TBMM’de kurulan komisyona üye vermemeleri üzerine, İYİ Parti yerine 3 partiden yeni üye istendiğini hatırlatan Kavuncu, “Bu, Meclis Başkanlığı’nın keyfe keder almış olduğu bir karardır” değerlendirmesini yaptı.

Birinci çözüm sürecinde CHP ve MHP’nin dönemin ilgili komisyonuna üye vermeyeceklerini açıkladıklarına işaret eden Kavuncu, “17 kişiyle kurulacak komisyon, 11 kişiyle kuruluyor. MHP’nin ve CHP’nin vermemiş olduğu üyelerden dolayı eksik kalan 6 kişi, başka partiler tarafından doldurulmuyor” şeklinde konuştu.

Kavuncu şöyle devam etti:

“Şimdi sormak istiyorum: Yarın bir komisyon kurulduğunda, üye vermeyen bir siyasi parti olduğunda, diğer siyasi partilerden üye olarak mı dolduracaksınız? Aynı uygulamayı o zaman da mı yapacaksınız? 2013 yılında neden böyle bir uygulama yapmadınız? O dönemde Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi, birinci çözüm süreci adı altında kurulmuş olan komisyona üye vermediğinde, neden bu üyelerin yerine diğer partilerden üye koymadınız? Bu, keyfî bir uygulamadır; kabul edilebilir bir uygulama değildir. Bu, millet iradesini yok saymak, görmemek ve tamamen dışarıda bırakmaktır”

“Millet iradesi hiçe sayılıyor”

Yaşanan süreçte millet iradesinin hiçe sayıldığını vurgulayan Kavuncu, “2023 yılındaki genel seçimlerde bugün yaşadıklarımızla ilgili tek bir cümle duyduk mu? O gün birileri seçim kampanyasında, “Biz eğer iktidar olursak terör örgütü liderini Meclis’e davet edeceğiz, terörist başını Meclis’te konuşturacağız, PKK’lı teröristleri bir kapsam dahilinde yasayla bırakacağız, bir komisyon kuracağız” dedi mi? Bunlar konuşuldu mu? Dolayısıyla bugünkü yaşananlardan milletin, halkın haberi olmuş muydu? Bütün bunlar ortadayken, millet iradesinin var olduğunu söyleyebilir misiniz? Söyleyemezsiniz. İşte aynı kafa, aynı hata, aynı yaklaşım… Bu iradeyi yok sayan zihniyet aynen devam ediyor” diye ekledi.

“Milli kimliğimizi tartışmaya açmak son derece tehlikeli”

Sürece dair geçmişte yaptıkları eleştirileri hatırlatan Kavuncu, “Hukukun, yargının bu kadar taraflı hâle geldiği, ekonominin bu kadar harap olduğu ve birçok alanda artık dünyanın birçok ülkesinden geri düştüğümüz bir dönemde; milli kimliğimizi tartışmaya, sıkıntıya sokacak bir sürecin içerisine girmek son derece tehlikelidir.” ifadesini kullandı.

“Ne değişti?”

Cumhur İttifakı’na her türlü eleştiriyi getiren bazı isimlerin süreçle beraber ittifaka yönelik övgüler dizdiğini ekleyen Kavuncu, “Değişen nedir sormak istiyorum. İttifak ortakları aynıdır, paydaşları aynıdır. Değişen tek şey vardır: Sürece terör örgütü başı Abdullah Öcalan dâhil edilmiştir. Sizi, daha önce eleştirdiğiniz bu siyasi partilere karşı çok daha sempatik bir dil kullanmaya yol açan, terör örgütü başının oradaki varlığı mıdır? Bu kadar mı kolaydır sizin fikrinizi değiştirmek? Dün, kutuplaşma, çeteleşme, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı konusunda her türlü eleştiriyi yaparken, bütün bu eleştirileri rafa kaldırmanızın sebebi, terör örgütü liderlerine olan ilginiz midir, alakanız mıdır? Bu, anlaşılabilir bir durum değildir” şeklinde konuştu.

Terör örgütü elebaşı Öcalan’la görüşme yapılması için yapılan çağrıları hatırlatan Kavuncu, bu durumun hayata geçmesi durumunda İmralı’ya ilk gideceklerin de bu isimler olduğunu ekledi.

Kavuncu, “Bizim boşalttığımız koltuklara, kabul edilemeyecek bir tavırla diğer siyasi partilerden üye alarak doldurmak, kabul edilebilir bir yaklaşım değildir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Mahmur Kampı’yla ilgili olarak 2021 yılında “Bölücü örgütün Mahmur’u terörün kuluçka merkezi olarak kullanmasına müsaade etmeyeceğiz. Terörü kaynağında kurutmaya devam edeceğiz” şeklinde bir açıklama yaptığını aktaran Kavuncu, terör örgütü elebaşı Öcalan’ın Mahmur’a gönderdiği mektupta ise “Buradaki halkımız kendi topraklarına dönecek. Ancak bireysel ve ailevi yaklaşımlar olmasın; kolektif bir şekilde döneceksiniz. Nereye ve nasıl döneceğinizi de biz belirleyeceğiz.” ifadelerini kullandığını söyledi.

“Göç mühendisliği öneriyorlar”

Ortaya çıkan tabloyu “Göç mühendisliği” diyerek yorumlayan Kavuncu, “‘Bireysel olarak dönün, herkes kendi hayatını kursun.’ denmiyor; ‘Kolektif hareket edeceğiz ve hangi coğrafyaya yerleşeceğinizi biz söyleyeceğiz.’ deniyor. Sığınmacı meselesinde en liberal tutumu izleyen DEM Parti, o günkü adıyla HDP; yalnızca Ahlat’a 72 Ahıska Türkü ailenin gelmesi söz konusu olduğunda ortalığı ayağa kaldırmışlardı. Şimdi size soruyorum: Etnik bölücülüğün, kabileciliğin daha büyük bir kanıtı olabilir mi? Peki bundan en çok kim etkilenecek biliyor musunuz? Yıllarca devletine, milletine bağlı, terörle arasına kesin bir sınır koymuş Kürt vatandaşlarımız. Bir göç mühendisliği öneriyorlar. Acaba bunun sonucunda ne planlanıyor? Hep beraber göreceğiz” dedi.

Çanakkale’deki orman yangınında haberleşme problemi

Çanakkale’de yaşanan orman yangınına da değinen Kavuncu, vatandaşların felaketin ilk saatlerinde aileleriyle iletişim kuramadığına işaret ederek internet üzerinden yapılacak görüşmelerin daha sağlıklı gerçekleşebilmesi için gerekli çalışmaların bakanlık tarafından yapılmasının önemi dile getirdi.

Kavuncu, basın toplantısının sonunda gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.