Dünyada uzun ve sağlıklı yaşamanın sırlarını araştıran Blue Zone Projesi kapsamında, 100 yaşını geçen toplulukların yaşam biçimleri incelendi. Uzmanlar, sağlıklı yaşlanmanın temelinde stresin minimum seviyede olması ve temiz su tüketiminin olduğunu belirtiyor.
Az stres, doğal beslenme ve sosyal bağlar öne çıkıyor
Uzun yaşayanlar, özellikle sosyal ilişkileri güçlü, sevgi dolu aile ortamlarında yaşıyor, aktif bir hayat sürüyor ve düzenli uykuya önem veriyor. Okinawa, Sardunya, Loma Linda gibi bölgelerdeki toplulukların ortak noktası ise doğal beslenme alışkanlıkları ve ölçülü yeme düzenleri.
Hunza diyeti: İşlenmemiş gıdalar ve bol su
Pakistan’daki Hunza halkı, glütensiz beslenme kavramından habersiz. Bol miktarda çiğ sebze tüketiyor, tam tahıllı mayalı ekmekler yiyor, taze meyveleri gün boyunca tüketiyorlar. Hayvansal gıdaları az, süt ürünlerini ise düzenli kullanıyorlar. İşlenmiş gıda, rafine şeker ve katkı maddeleri ise hayatlarında yok. Hunza’da kayısı ve kayısı yağı ise sağlık için mucizevi kabul ediliyor.
Abhazya diyeti: Yoğurt ve sarımsak vazgeçilmez
Kafkasya’da yer alan Abhazya bölgesinde 100 yaşını aşanlar, yoğurdu sarımsakla birlikte tüketerek sindirim sistemlerini güçlü tutuyor. Sebzeler, baklagiller, peynir ve doğal tatlılar beslenmelerinde ön planda. Hayvansal yağ kullanımı ölçülü ve doğal kaynaklardan sağlanıyor.
Vilcabamba diyeti: Avokado ve kinoanın gücü
Ekvador’un Vilcabamba kasabasında ise uzun yaşayanlar, yüksek pH değerine sahip kolloidal mineralli su içiyor. Beslenmelerinin çoğunluğu çiğ sebze ve meyvelerden oluşuyor. Avokado temel yağ kaynağı olarak her öğünde yer alıyor. Kırmızı eti az, tavuk ve baklagilleri ise düzenli tüketiyorlar. İşlenmiş gıdalardan uzak, aktif ve basit bir yaşam tarzına sahipler.
Uzmanlar, bu bölgelerde kronik hastalıkların nadir olduğunu, vitamin-mineral takviyelerine ihtiyaç duyulmadığını ve glütensiz beslenmenin ise zorunlu olmadığını ifade ediyor.
