Antalya’da 1971 yılından bu yana yorgancılık yapan İbrahim Yılmaz, evliliklerin sembollerinden biri olan uzun yastıkların zamanla unutulmaya yüz tuttuğunu anlattı. Eskiden gelin çeyizlerinin vazgeçilmez parçası olan ve “Bir yastıkta kocayın” temennisiyle verilen uzun yastıkların yerini artık tek kişilik “küstüm yastıkları” aldı.
Yıllardır geleneksel yorgancılık yapan Yılmaz, bu dönüşümün sadece bir eşya tercihi değil, kültürel bir değişimi de yansıttığını belirtti. Özellikle 2010’lu yıllardan sonra bu yastıkların tercih edilmediğini dile getirdi.
“Eskiden evlenen çiftlere özel olarak uzun yastık dikerdik. Karyola ölçüsüne göre yastığı hazırlardık. İçine elyaf doldurur, kabartır, üzerine de dantel işlerdik. Her yastığın deseni, ismi ve anlamı olurdu” dedi.
“Bu bir temenninin sembolüydü”
Yastığın sadece bir eşya olmadığını, aynı zamanda bir dua ve dileği temsil ettiğini ifade eden Yılmaz, “Kız evinden çıkan her gelinin çeyizinde bu uzun yastık olurdu. Teslim sırasında ‘Allah seni bir yastıkta kocatsın’ denir, konu komşu da buna şahit olurdu. Bu aslında geleneksel bir duaydı,” diye konuştu.
Ancak zamanla bu gelenek yok oldu. Yılmaz, “2010’dan sonra bu yastıklara ilgi azaldı. Şimdi artık hiç yapılmıyor,” dedi.
“Şimdi yastıklar bile ayrı”
Günümüzde yaygınlaşan tekli yastıkların, “küstüm yastığı” olarak anıldığını söyleyen Yılmaz, bu yastıkların çiftler arasındaki mesafeyi de simgelediğini ifade etti:
“Şimdiki yastıklar iki parçalı. Tartışma olduğunda eşlerden biri yastığını alıp uzaklaşıyor. O yüzden bu yastıklara ‘küstüm yastığı’ deniyor. Eskiden uzun yastıkla çiftler, yatakta dahi ayrı kalmasın istenirdi. Şimdi yastıklar bile ayrıldı” dedi.