Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi'nin Mayıs 2025 verilerine göre, kredi kuruluşlarının kullandırdığı nakdi krediler yıllık bazda yüzde 40 artış göstererek 19 trilyon 912 milyar TL’ye yükseldi. Bu artış, hem bireysel hem de ticari kredi kullanımındaki yükselişi ortaya koydu.
Ticari krediler 15,3 trilyon TL’yi aştı
Ticari krediler bir önceki yıla göre yüzde 39 artarak 15,3 trilyon TL oldu ve toplam krediler içinde yüzde 77 pay aldı. En yüksek payı ise yüzde 32 ile imalat sanayi sektörü alırken, toptan ve perakende ticaret ikinci sırada yer aldı.
En riskli sektör inşaat oldu
Rapora göre tasfiye olunacak alacak oranı en yüksek sektör yüzde 4,9 ile inşaat sektörü olurken, dövizli kredi kullanımında ise yüzde 84 ile enerji sektörü ilk sırada yer aldı. Genel olarak bakıldığında, tasfiye olunacak alacakların toplam kredilere oranı yüzde 2,5 olarak hesaplandı.
Bireysel kredilerde hızlı büyüme
Bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan bireysel krediler yüzde 45 artışla 4,6 trilyon TL’yi aştı. Bu kredilerin yüzde 49’unu kredi kartları, yüzde 25’ini ihtiyaç kredileri, yüzde 13’ünü konut kredileri, yüzde 2’sini taşıt kredileri, yüzde 13’ünü ise kredili mevduat hesapları oluşturdu.
42 milyon kişi bireysel kredi kullanıyor
Mayıs ayı itibarıyla bireysel kredi kullanan kişi sayısı 42,4 milyona ulaştı. Son bir yılda yaklaşık 1,7 milyon kişi ilk kez bireysel krediyle tanıştı. Ortalama kredi bakiyesi ise 110 bin TL olarak kaydedildi.

İstanbul ilk sırada
Bireysel kredi kullanımında İstanbul yüzde 27 ile en yüksek paya sahip il olurken, Ankara yüzde 10, İzmir yüzde 7 ile onu takip etti. Tunceli, Kahramanmaraş ve Adıyaman ise son 12 ayda bireysel kredi bakiyesi en çok artan iller olarak öne çıktı.
Kredi kartı kullanım oranı yüzde 22
Mayıs itibarıyla bireysel kredi kartlarında toplam 9,9 trilyon TL’lik limite ulaşıldı. Bu limitin yüzde 22’si aktif olarak kullanılırken, en yoğun kullanım 0-100 bin TL limit aralığında gerçekleşti.
Bankacılık sektöründeki büyüme ve kredi yaygınlığının artışı, ekonomik hareketliliğin önemli bir göstergesi olarak değerlendirilirken; riskli sektörlerdeki alacak oranları ise dikkatle izleniyor.